“31 Mart Bitmeyen Seçiminin” düğümü bu tarihe denk geldi ya da
getirildi! YSK’nin bugün karar vermesi bekleniyor.
Deniz’lerden söz ederken sömürü düzeninin kendini meşru kılmak için
önümüze koyduğu sandığa aldanacak kadar saf olmadığımı söyleyeyim.
Bu kadarcık özgürlüğe bile tahammülü olmayan bir siyasi iktidarla
karşı karşıyayız!
Devrimcileri 12 Mart Muhtırası ile darağacına çıkaran anlayış, adım
adım bu güne gelmeyi sağladı. Kimi çevrelerin olanlar karşısında
şaşkınlığa düşüp “Haklıymış gençler” demeleri boşunadır. Büyük
patronlar (TÜSİ- AD), NATO’cu TSK, cemaat/tarikat koalisyonu o
“büyük yürüyüşlerini” 12 Eylül’de tamamladılar.
Şimdi sahte muhaliflerin meydanı boş bulup gürültü çıkarmalarına
aldanmış değilim, ancak AKP öyle bir ortam yarattı ki, beş benzemez
yan yana geldi! Acıklı biliyorum bu durum. Dün devrimcilere işkence
edenler, silah doğrultanlar, darağacına gitsin diye el kaldıranlar
(yazı yazanlar) şimdi en çok da Atatürkçülük kamuflajıyla
sahadalar. Onlarla mücadele etmeyi sürdüreceğiz elbette, kolayca
kılıktan kılığa girdiklerini bilerek istim üstünde olacağız. Bunu
not düşelim, devam edelim.