Engin Ardıç Sabah Gazetesi

Zevki Süren

O da, tıpkı Aziz Nesin gibi, en iyi eserlerini ellili yıllarda vermiştir. Sonrası bir tür vakit doldurmadır. Bizim evde tutkuyla dinlenirdi. Radyodan tabii.

26 Eylül 2020 | 1.379 okunma

O da, tıpkı Aziz Nesin gibi, en iyi eserlerini ellili yıllarda vermiştir.

Sonrası bir tür vakit doldurmadır.

Bizim evde tutkuyla dinlenirdi. Radyodan tabii.

Hem klasikleri çok iyi "okur", hem de kendi besteleriyle (özellikle nihavent) gönülleri titretirdi.

"Beklenen Şarkı", "Manolya", "Bir Demet Yasemen", "Şimdi Uzaklardasın", "Kırık Plak", artık kendileri de klasik olmuş, her dinlediğimde beni alıp çocukluğuma, Adnan Menderes devrine götüren o nefis parçalar...

Fakat hep bir "ağlak" yanı vardı.

Bu özellik, Türkçe tangoların ağlamalı inlemeli karakteriyle de bütünleşiyor, halk olarak tekmil "mazoşist" yanımızın altını çiziyordu...

Ona edilen hakaretler de herhalde "sadist" yanımızı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Utanmıyor musunuz? 01 Nisan 2023 | 3.489 Okunma Dağ nerede, fare nasıl? 31 Mart 2023 | 3.254 Okunma Alafortanfonik gelismeler 30 Mart 2023 | 1.204 Okunma Yoksun oğlum sen 29 Mart 2023 | 1.828 Okunma Var biraz da sen oyalan 27 Mart 2023 | 1.155 Okunma