lkokul anılarımızdan başladık, oradan gidelim.
Beni altı yaşımda yatılı okula bıraktılar. Devir Adnan
Menderes devri.
Evet, bıraktılar gittiler.
Yetim ya da öksüz değildim oysa.
Bir bilemedin iki saat bahçede oturdular, ilk iki teneffüste onları
görebildim, sonra baktım, yoklardı.
Zaten "yanlış şubeye" bırakmışlar, burada sayıyorlar bir
çocuk fazla çıkıyor, orada sayıyorlar bir çocuk eksik çıkıyor...
Öğleden sonra iş anlaşıldı, kendi şubeme geçtim.
Sınıfta bütün çocuklar benden büyüktü.
Çoğu, ilkokul birinci sınıfı "başka yerde" okuyup
gelmiş yeniden sınava girmişti, Galatasaray hatırına bir yıl
kaybetmişti.
Her şey yasaktı.
Sağa bakmak yasak, sola bakmak yasak.
Ders dışı kitap, dergi, gazete okumak "zaten" yasak.
Bu okuma yasağı taa liseyi bitirene kadar da sürdü.
İlkokulda "çizgi roman" özellikle yasaktı.
Elinde Red
Kit, Teksas, Tommiks, Kinova görürlerse alıp
yırtarlardı.
Okulu bitirene kadar her şeyi
hep "gizli gizli" okuduk.
Okulun belli bahçelerine girmek de yasaktı. Ön bahçe yasak, arka
bahçe yasak.
Saç uzatmak yasak, saç kısaltmak yasak.
Bir ara para cezalı "Türkçe konuşma yasağı" bile
koymuşlardı, teneffüslerde...
Fransızca öğreniyordun ya, Fransızca konuşacaktın Türk
okulunda.
"Yat zili" çaldıktan sonra ortalıkta dolaşmak yasaktı