Internet'te "Excalibur" (efsanevi Kral Arthur'un kılıcı) kod
adıyla havasından geçilmeyen sevgili dostumuz Bahattin Topalak
bugün gene bizlerle birlikte...
Bahattin önemli bir adam ya, telefonunun dinlendiğinden
şüpheleniyor (vallahi bizim kapıcı da süpheleniyor bakkal
da...)
Dinleyen de CIA, aşağısı kurtarmıyor. Bahattin'in öyle FETÖ falan
gibi çarçur örgütlerle işi yok.
Bahattin uzaydan da izleniyor, uydu aracılığıyla. Kendisini izleyen
CIA yetkilisi "isn't this Bahattin from Turkey" dedikten sonra
kararını veriyor: "Kill him!"
Ve Bahattin asfalt kenarında mangal tütsülerken tık diye gidiyor,
dört kangal sucuk da ziyan oluyor.
Cem Yılmaz'ın bu gırgırına güldünüz ama Bahattin'in dişisi de
var.
Dolandırıcılar, bazı "tevekkel" yaşlı teyzeleri hedef alıyorlar.
Tevekkeller içinden profesör bile çıktı.
Telefon ediyorlarmış, arkada telsiz gürültüleri, merkez kırk iki
elli altı, merkez...
"PKK banka hesabınızın numarasını ele geçirdi"
diyorlarmış.
Teyzeciğim, PKK senin hesabını nasıl ve niçin ele geçirsin, sen
kimsin? Ayrıca bankada kaç paran var ki? PKK'nın derdi seninle
değil, Türk devletiyle.
"Evinde altın var mı, ziynet eşyası var mı? Biz şimdi oraya bir
polis göndereceğiz, hepsini ona teslim et" diyorlarmış.
Teyze kapıyı çalan polis görünümlü kişiye bileziklerini,
yüzüklerini kuzu kuzu teslim ediyor.
Teyzeciğim, tut ki PKK banka hesabını ele geçirmiş olsun, bunun
senin evdeki altınlarla ne ilgisi var?
Bu da yetmiyor, teyzeyi bankaya götürüp hani o "ele geçirilmiş"
hesabındaki bütün parayı çektirip onu da alıyorlar.