Gençler bilmezler, yaşlılar da belki unutmuşlardır: 1970
yılında, bir grup "eski demokrat", iktidar partisi AP'den ayrılıp
yeni bir parti kurmuştu. Adı da "Demokratik" Parti.
Başlarında Ferruh Bozbeyli... En genç meclis başkanımız...
Bunlar AP iktidarının eski DP'lilere "yeterince ilgi ve yakınlık
göstermediğini, onları kenara ittiğini" iddia ediyorlardı.
AP içinde başta Demirel olmak üzere herkes eski demokrattı ama
anlaşılan bunlar "daha bir" eski demokrattı. Hani, George Orwell'in
"Hayvan Çiftliği" romanında bütün hayvanların eşit, ama bazı
hayvanların daha bir eşit olmaları gibi...
1973 seçimlerine de girdiler girmesine ama hiçbir etkinlikleri
olmadı, 45 koltukta kaldılar. Bozbeyli dört yıl sonra siyaseti
bıraktı. Şu anda hayattadır, 90 yaşında, Allah daha da uzun ömür
versin.
Bunlar, 1946 yılında o zamanın iktidarı CHP'ye yaptıklarını dönüp
bu sefer AP'ye yapmak istemişler, tutturamamışlardı.
Muhalefette bölünme doğaldır da, iktidarda bölünme çok
ilginçtir.
Hani insanın "huzur azgınlığı" diyesi geliyor da, bugün AKP içinde
huzursuzlar var.
Huzursuzluk kaynağı, görünürde, Tayyip Erdoğan'ın çok öne çıkıp
onları "geri plana" itmesi.
Gerçekten bu mu, yoksa başka bir dümen mi dönüyor?
Kazanırlarsa... İster Abdullah Gül olsun (Gül partiye üye bile
değil!), ister Bülent Arınç, ister Ali Babacan, ister Ahmet
Davutoğlu, isterse Abüzittin Zırtıloğlu...
Politikaları "AB ve ABD ile barışmak" üzerine kurulacak.
İlk adım da OHAL'i kaldırmak, tutukluları salıvermek, falan.
Bu yalnızca "Tayyip Bey'e duyulan 'sözde dostça' bir tepki" midir,
yoksa arkasında başka bir "akıl" mı vardır?
Kendilerine şunu sormak isterim: Siz gelirseniz Fetullah da
Türkiye'ye dönecek midir?
Abdullah Bey gibi kem küm yok, net cevap isterim. Evet mi, hayır
mı?
Yüz bin imza toplamaları zor. ("Bir milyon imza toplayacaklar" gibi dangalakça beklentileri geçelim.) Tek çare, AKP içinden 20 milletvekili kafalayıp bunların imzasıyla Erdoğan'a rakip bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmaktır. (Ki o 20 kişi de hemen ertesi günü AKP'den kovulacaklardır!) Yeni bir parti kursalar, geçen seçime girmemiş oldukları için (tıpkı İyi Parti gibi) cumhurbaşkanlığına aday gösteremezler. Tek çare 20 kişilik "suni" bir oluşum.
AKP'nin seçmen kitlesinden kaç oy koparabilirler?
Elde edebilecekleri en büyük başarı seçimi ikinci tura bıraktırmak olur, böylece Kılıçdaroğlu ve Akşener'le aynı dalga boyuna gelmiş, aynı siyasi çukura düşmüş de olurlar!
Ayrıca... İkinci turda "Erdoğan olmasın da kim olursa olsun" diyerek Bülent Arınç'a oy verecek CHP seçmenlerinin sayısını ve yüzlerinin rengini görmek isterdim doğrusu...