Cumhurbaşkanımızın başını belaya sokmak isteyenler durduk yerde
bir "adalar meselesi" yaratmaya çalıştılar.
Bazı kaya parçaları bizimmiş ama Yunanistan onlara el koymuş...
Hani Kardak denilen, üzerinde keçi bile otlamaz o saçmasapan
kayalık gibi.
Niçin almıyormuşuz? Niçin Yunanistan'la savaş
çıkarmıyormuşuz?...
Başlangıçta hem MHP hem de Doğu Perinçek takımı bunu köpürtmeye
çalıştılar ama Erdoğan'la barışınca sustular.
(Adaların "adedi" konusunda da pek anlaşamamışlardı, birisi on altı
ada istiyordu öteki yüz yirmi altı.)
Konuyu, bir muhalif gazetede, karta kaçmış alkolik bir komünist
sürdürmeyi denedi...
Şimdi de bu işin bayraktarlığına Kılıçdaroğlu soyundu!
Acaba CHP'li bürokratlar, yirmi yıl önce Kardak konusunda Tansu
Çiller'e gaz verdikleri gibi buna da gaz mı veriyorlar, yoksa
hazret başka birçok konuda yaptığı gibi dış politika fikirlerini de
esas olarak köşe yazılarından mı ediniyor?
CHP'li hariciyecilerimiz olmadık bir sorun yaratarak Çiller'in
başını derde sokmak istemişler, o da kafasını o topa pek güzel
uzatmıştı...
Hanımefendi, bu işlerden "kurtuluş savaşında Yunan ordusu Ankara'yı
yakıp yıktı" diyecek kadar anlayan çok bilgili bir profesördü!
(Vallahi profesördür ha.)
Kılıçdaroğlu da tipik bir "gazete yarıaydınıdır"... Bir cumhuriyet
çocuğu, ama gazete olarak Cumhuriyet!
Hani şu, altmışlı yıllarda Ankara otobüslerinde "gazetesini bir
bayrak gibi açan" kavruk Anadolu öğrencileri...
Son zamanlarda, dikkat ediyoruz, durup durup bu "prefabrike" adalar
meselesini konuşmalarının arasına yerli yersiz sokuşturmaya
çalışıyor.
Anayasa referandumuyla Ege adalarının uzaktan yakından ne alakası
varsa...
Aklı sıra Erdoğan'ı sıkıştıracak, zor duruma düşürecek, milliyetçi
kesimden de üç beş hayır oyu devşirecek.
Hani "Meral Akşenercileri" falan belki biraz gıdıklarım...
Bunlar, hem iktidarı "bütün komşularımızla kavga etmekle"
suçlayacak, hem de o kavgalılara bir ülke daha eklemek isteyecek
kadar sorumsuz insanlardır.
Ordumuz Suriye içlerinde çarpışıp şehit verirken bir de Yunanistan
problemi çıkarmaya çalışmak vatana hizmet değildir.
Türkiye de Bulamaç adası için Yunanistan'la papaz olacak
değildir.
"İade edilmeyen darbeciler" meselesi tatsızlık yaratabilir ama bu
da aşılır. Nitekim Türkiye, genelkurmay başkanını Kardak'a
göndererek sembolik bir "jestle" yetinmiştir.
Hollanda'ya da ekonomik yaptırım uygulayıp kendi ayağına kurşun
sıkacak kadar düşüncesiz davranmamıştır...