Bu soruyu, solun lideri(!) Erdal İnönü'nün
Anadoluhisarı'ndaki milyarlık yalısını "müze
yapmaya" karar verdiklerinde de sormuştuk...
Rahmetli İnönü'den geriye
kalmış "kutsal emanetler" mi vardı?
Çok mu önemli bir adamdı? Tuttuğunu altın mı ediyordu?
Sevinç Hanım'dan başka kimin için ne anlam taşırdı defteri kalemi,
cüzdanı, gömleği, çorabı fanilası?
Babasıyla çekilmiş birkaç fotoğraf belki ya da ilkokul son sınıf
karnesi falan...
Abesle iştigali çok seviyorlar
ama "içini doldurmak" şarttır.
Bir diğer örnek, Bandırma
Vapuru'nun Samsun kıyısındaki maketi.
Kendisi değil, çakması.
Madem bu bir "kutsal vapurdu", aslını niçin saklamadınız,
üzerine titremediniz?
Atatürk'ün ayağının değdiği her yer kutsallık kazanıyorsa, nerede o
kutsal gemi?
Savarona'nın güverte tahtalarına sosyete karılarının ayağı değdi
diye kıyameti koparmıştınız...
Şimdi benzer bir olayla daha karşılaştık:
Atatürk'ün Afrin'de "konakladığı" ev müze
yapılacakmış.
......