Propaganda yapıyorsan bunu eşekçe yapmayacaksın.
Reklamcılıkta şöyle bir kural vardır:
"Bir ayağın hep yerde olacak, öbür ayağınla istediğin kadar
uçabilirsin."
Diyorlar ki Putin paranoyakmış... Eh, Stalin de öyleydi.
Macron'u ve başkalarını upuzun masanın taa öbür ucuna oturtması
"koronavirüs korkusundan" kaynaklanıyormuş, demek ki onda paranoya
varmış.
Herkese uzak duruyormuş, bu da onun "karar alma yeteneğini"
etkilemişmiş.
Enseye tokat olsa en doğru kararları alacak...
Zelenski'ye şöyle bir sarılıp öpse, belki adama içi
ısınacaktı...
Öte yandan, koronavirüse yakalanmış olması ihtimali de varmış.
Bu da onun "akli melekelerini" etkilemiş olabilirmiş.
Bu gibi durumlarda insanın beyninde bir "sis" oluşurmuş da
ondan.
Ateş yok, öksürük yok, ağrı sızı yok, sis var.
Gitgide içine kapanmış... Eh, Hitler de öyleydi.
Bir nükleer saldırıdan o kadar korkuyormuş ki, ailesini Altay
Dağları'nda yüksek teknolojiyle donatılmış bir yeraltı sığınağına
göndermiş.
Asıl şimdi sıkı durun:
Gizli bir sağlık sorunu varmış, bunun tedavisi için de bir "şaman
ayini" düzenlemiş!
Bu ayinde bir "siyah kurt" kurban edilmiş!
Bu kurdun kanına batırılmış beyaz bir kumaş parçası yakılmış...
Bu alevlerin içinde de "siyah bir kuzgun" görünmüş...
Bu da "büyük bir başarının" habercisiymiş.
Putin de bunun üzerine Ukrayna'ya bastırmış.
KGB'nin eski Doğu Almanya bölge müdürü yapıyor bunu...
Onu bilmem ama bunları iddia eden Rus dangalağı geçen hafta
gözaltına alınmış.
İyi olmuş.