Her şeyin cılkını çıkarmaya pek meraklı olan
ülkemizde "restoran ve kafelerin" bundan geri
kalmayacakları belliydi.
"Benden atlasın da başkasında patlasın" ilkesi uyarınca
yaptıkları ve yapacakları zamlara çeşitli kılıflar
uydurmaya çalışıyorlar.
KDV de bunun en güzel örneğidir ve halkımızın felsefesine uygundur.
Herkes vergiyi birbirine aktarır, vergi "son
tüketicinin" elinde patlar.
Bazı kahveciler "otuz dakikalık
oturma süresi" koymayı denediler, tepkiler üzerine
vazgeçtiler.
Böyle rezillik olmaz tabii...
Ama, bir çay söyleyip dört saat oturan ve giderken de garsona elli
kuruş bahşiş bırakan uyanık vatandaşlarımızın varlığını da
unutmayalım!
Fransa'da şöyle adı konmamış bir uygulama vardır: Ismarladığın her tür meşrubat ya da yiyecek için "bir saat kadar" oturabilirsin. Süreyi uzatırsan garson seni hırtça kovmaz fakat "bir tüketim daha yapmaya" davet eder. Su da olabilir soda da, yeter ki bir şey daha ısmarla.