Hiçkimse "fezlekeler meclisten geçer mi" diye merak etmiyor.
Bazı HDP'liler hakkında düzenlenen fezlekeler.
Yani, başta Selocan olmak üzere dağlar kızı Figen, bıyıklı yönetmen
Sırrı Süreyya ve samanlık yiğidi Ertuğrul son "dokunulmaz"
günlerini yaşıyorlar. (Bir de Selma var ama ona mazmun
bulamadım.)
Dikkat ediniz: HDP kapatılacak falan değildir, "kiliseye gitmek
isterim" diye şov yapan Garo ahpariğe falan kimse dokunacak
değildir, fezlekeler "alenen suç işlediği" söylenen elebaşlarını
kapsıyor. Beş kişiyi.
Altan biraderler, Murat Belge, Ömer Laçiner falan da "Türk
ordusunun buna kızıp darbe yapacağını" bekleyip dursunlar bakalım
pek demokrat bir şekilde!
Bu arada HDP harekete geçmiş.
Ne yapmış? Şampiyon olurlarsa Beşiktaş taraftarlarını sabah
namazına bekleyen futbolcu Demba Ba gibi, Diyarbakır halkını cuma
namazına çağırmış.
Doğrusu, tam Marksist-Leninistler'e yakışır bir davranış. (Sırrı
Süreyya'nın boy abdesti var mıdır ki namaz abdesti alacak?) Yok
canım, onlar namaz kılacak değiller (cuma kaç rekat Selo?), onlar
"barış için dua edeceklermiş", bunun için de abdest gerekmiyor.
TKH bile, Türkiye Komünist Hareketi partisi bile dayanamadı da
"dini siyasete alet ediyorlar" dedi.
HDP, bırakın Türkiye partisi olmayı bir yana, laik bile
olamadı.
Oysa ne büyük bir fırsat vardı önünde... Geçen sene haziran
ayında...
AKP ile anlaşıp yeni bir anayasayı şıpın iyi yapabilirlerdi...
Zıtlaşmayı seçtiler, PKK'nın ayaklanmayı yeniden başlatmasına çanak
tuttular. PKK'ya boyun eğdiler.