Tabii "mugalatası" demem gerekirdi de, bir de açıklama
isteyecek: Yanıltmaca.
Muhalefet bir terane tutturdu: Evet çıkarsa Türkiye bölünürmüş.
Bunu Kılıçdaroğlu yumurtladı, basın amigoları da köpürtüyorlar.
Kardeşlik, her seçim aslında bir bölünmedir. Her referandum da
öyle.
Ama bu bölünme "demokratik" bir bölünmedir, sizin yaptığınız algı
operasyonunda kastettiğiniz bölünme değil.
1961 Anayasası, 1982 Anayasası halk tarafından oylandı, kimisi evet
oyu verdi kimisi hayır, Türkiye bölündü mü?
Her seçimde şu partiye şu kadar, bu partiye bu kadar oy çıkıyor,
Türkiye bölünüyor mu?
Bölünüyor bir bakıma, "değişik siyasi görüşlere" bölünüyor, ama
sizin hınzırca ima ettiğiniz anlamda değil.
Bu bölünmeyi bile istemiyorsanız da "tek parti diktası"
kuracaksınız!
O zaman siyasi bölünme de olmaz, milli birlik ve beraberlik sopayla
sağlanır.
Bakınız bu memlekette 1927, 1931, 1935, 1939, 1943 seçimleri de
yapıldı, memleket hiç bölünmedi maşallah...
O kadar birlik ve beraberlik vardı ki çok kişi bu yıllarda seçim
yapıldığını bile bilmez. Çünkü sonuç farketmez, cam kesmez, bu
araba buraya da park etmez...
Tek partinin girdiği seçime de seçim denmez, işgüzarlık denir.
Şu katılma oranlarına da bakınız: 1927'de seçmenin hepi topu yüzde
23'ü, 1931'de de ancak yüzde 45'i sandığa gitmiş!