Bir TRT-3 radyosu vardı, klasik müzik çalardı.
Ne ki işi dönüp dolaşıp Mozart'ın 40. Senfonisi'ne, Dvorjak'ın Yeni
Dünya Senfonisi'ne bağlıyordu.
Bıktım, bıraktım, bir daha da dönüp açmadım.
Devletin radyosu böyle olunca operası da çok farklı olamıyor.
Şimdi bir festival programı yayınlamışlar, baktım gene Tosca, gene
Carmen, gene Saraydan Kız Kaçırma.
Bir de "dünya prömiyerinin" perde arasında çıktığım IV.
Murat tabii. (Vestiyerde paltomu veren
görevli "Haklısınız" demişti!)
Okan Demiriş, Verdi'nin tabir caizse tedavülden
kaldırdığı "resitatif"e abanmış da abanmış, Atladı Hendeği
Geçti Genç Osman türküsünün orkestrasyonunu yaparak opera
bestelediğini düşünmüştü...
Şimdi de dön dolaş bunlar işte...
Niçin yeni ve değişik operalar sahnelemiyorsunuz hanımefendiler,
beyefendiler?
Zor mu geliyor? Çapınızı mı aşıyor?
"E lucevan le stelle" aryasını da getirdiniz "Atatürk'ün
sevdiği şarkılar"a bağladınız, bu yüzden mi ille Tosca?
Niçin bir Rus operası yok programınızda?
Fransızlar, Almanlar neredeler?
Wagner söyleyecek elemanınız mı yok?
Niçin bir "barok opera" sahnelemeyi beceremiyorsunuz?
Avrupa'da öyle müthiş bir barok canlanması var ki (Mezzo kanalına
da mı bakmıyorsunuz?) en kıytırık ürünleri bile tozunu silkeleyip
parlatıyorlar...
Canım, Haendel'in "Ariodante"si gibi ağır ve zor bir eser
demedik, hiç olmaza Julius Caesar oynayın.
İlle Osmanlı mı takılmak istiyorsunuz? Vivaldi'nin o nefis
"Yıldırım Beyazıt" operası ne güne duruyor?
Hemen Youtube'a girin, "Svena, uccidi, abatti a
terra" aryasını o mükemmel Hırvat mezzo
Mirjana Mijanoviç'ten dinleyin. "Dov'e la
figlia" aryasını da o müthiş bas bariton Ildebrando
d'Arcangelo'dan dinlemeyi ihmal etmeyin.