Altılı masada kimin kereviz yediğini çok önemli sayan necip Türk
matbuatını bu da kesmemiş...
Yeni bir tartışma da çıkmıyor ki, menemen soğanlı mı yapılır
soğansız mı?
Öte yandan Beştepe'de konuklara sunulan "ejder
meyvesi" tartışmaları da umulan nefreti uyandırmadı... Emekli
memurlar için önemli ama halkın umurunda değil...
Malzeme yok.
O zaman ne yapacaksın? "Ecnebiye" saracaksın.
Soğanın cücüğünü kim yiyor, bakacaksın.
Biden, Macron'u yemeğe çağırmış. Bahçeye çadır kurmuşlar.
Tam 300 davetli varmış yemekte.
Menüye bakalım kardeş:
Arpacık soğanı marmelatlı dana eti... Üç kat pişirilen tereyağlı
patates (Bu da ne demek oluyor?)...
Tereyağında "poşe" ıstakoz... Beyaz Saray bahçesinde
yetiştirilen kabaklardan ravioli... California havyarı...
Vay adi Biden vay... Amerika'nın emekçi halkı yemeye bir
lokma ekmek bulamıyor...
Pek tutmadı ama salla gitsin.
Tatlı olarak mandalina mus, kavrulmuş armut, kremalı dondurma,
yanında portakallı pasta...
Ejder meyvesi yok.
Papaya, mango, avokado falan da yok.
Aferin. Ne de olsa Biden "solcu" bir adam.
Kendi öz kabaklarıyla yetiniyor. Yanına armut da kavurtuyor.
Amerikan şarapları ve peynirleri de ikram edilmiş.
Aferin. Yerli ve de milli olmuş.
Zaten bunları Macron içmiş de Biden "zencefilli
gazozla" idare etmiş.
Yaşlı adam ne de olsa, şarap dokunuyor olmalı.
Tabakları da özel olarak kiralamışlar.
Yemekte, şimdi sıkı durun, tam 200 ıstakoz yemişler.
Vay hain vay... Amerikan halkı yemeye kuru ekmek bile
bulamıyor...
Gerçi 300 kişiye 200 ıstakoz biraz tuhaf kaçtı ama...
Arada patatesle idare edenler olmuştur.