Bu memlekette, referandumdan dört ay sonra bile, "başkanlık
sisteminin" ne olduğunu, nasıl işleyeceğini bilmeyenler,
anlamayanlar var.
Bazı muhalif yazarlar da, sistemin nasıl işleyeceğini domuz gibi
bilmekle beraber, "bilmiyoruz, anlayamadık, akıl erdiremedik" diye
kafa karıştırmaya gayret ediyorlar.
Çok basittir: Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak, bakanlarını
meclis dışından seçecek (meclis içinden seçerse o kişi ya bakanlığı
ya milletvekilliğini tercih etmek durumunda kalacak)...
Başbakan yok.
Fakat buna rağmen "başbakan olmak isteyen" manyaklar da yok değil.
Herhalde uzayda yaşıyorlar.
Gensoru yok. Hükümetin mecliste kurulması ya da düşürülmesi söz
konusu değil. Meclisin hükümetin "işine karışması" da sözkonusu
değil. Cumhurbaşkanı istediği bakanını istediği kadar değiştirir,
meclis karışamaz.
Fakat "mecliste grup kuracağız" diye atıp tutanlar var. Henüz adı
belli olmayan "Meral Hanım Partisi"nin ikinci adamı da bu heves
içinde.
Yeni sistemde, mecliste grup kursan ne olur kurmasan ne olur
kardeşlik?
Meclis yalnızca ve yalnızca kanun yapacak.
Kanunu da mecliste çoğunluğu elinde bulunduran parti yapacak yani,
hep olduğu gibi.
Tut ki grup kurdun, grubunun kanun yapımına hiç ama hiçbir etkisi
olmayacak.
İstediğin kadar bağır çağır, ister topluca ister münferit...
Grubun ister yirmi kişilik olsun, ister iki yüz kişilik...
Sen yoksun hemşerim yok, sayılmıyorsun... İşe ister Samsun'dan
başla ister Çemişkezek'ten!