Emre Kongar Cumhuriyet Gazetesi

Vatandaş Altaylı ve devletin polisi

Sevgili okurlarım, hayatımda tek bir kez bir gazeteciyi mahkemeye verdim, davayı kazandım ve tazminat ödemeye mahkûm ettirdim: O gazeteci Fatih Altaylı idi. Geçen gün, bir polisle tartıştığını, hakkında...

19 Ekim 2018 | 3.469 okunma

Sevgili okurlarım, hayatımda tek bir kez bir gazeteciyi mahkemeye verdim, davayı kazandım ve tazminat ödemeye mahkûm ettirdim:
O gazeteci Fatih Altaylı idi.
Geçen gün, bir polisle tartıştığını, hakkında soruşturma başlatıldığını duydum ve olay hakkındaki yazısını okudum.
Altaylı’nın yazısının ilgili bölümünü, devlet-vatandaş ilişkilerinin ne hale geldiğinin küçük bir örneği olarak aşağıya alıyorum.

***

Altaylı’nın eşi hastalanır ve tansiyonu düşerek bilincini yitirir, Altaylı hastaneye gitmek için arabasını çağırır; gerisini Altaylı’dan okuyalım:
“...Eşim kucağımda kapının önüne çıktığım zaman otomobili göremedim ve şoförümü aradım.
‘Fatih Bey, kapıdaki trafik polisi durdurmadı. ‘Hasta var’ dediğim zaman da umursamadı. Ben de devam etmek zorunda kaldım’ dedi.
Baygın durumdaki eşimi apartmanın önündeki merdivenlere oturttum. Yakındaki bir dükkânın sahibi ise yanımıza gelerek eşimi tuttu ve ben de izin almak için görevli memurun yanına gittim.
‘Memur Bey, eşim çok hasta ve acilen hastaneye yetiştirmem lazım ancak aracımın burada durmasına izin vermemişsiniz. Müsaade ederseniz hemen gideceğiz’ dedim.
Aldığım yanıt ‘Kardeşim burada durmak yasak’ oldu.
‘Bana kardeşim diyemezsiniz. Tahminen babanız yaşındayım. Baygın durumda bir kadından bahsediyorum. Bir dakika izin verseniz ne olur, kadın ölsün mü’ dedim.
Hastayı hastaneye götürecekseniz ambulans çağırın. Ambulans gelirse durabilir’ yanıtını aldım.
‘Bu trafikte ambulansın buraya gelmesi ne kadar sürer farkında mısın? Ayıp bu yaptığın’ dediğimde, ‘Beni ilgilendirmez. Ambulans çağırın’ dedi.
Ben de kendisine ‘Üniforma ile polis olunuyor ama üniforma ile insan olunmuyor. Vatandaşa yardım edeceğinize zorluk çıkarıyorsunuz’ dedim.
Bu arada sinirden elimin ayağımın titrediğini tahmin edebilirsiniz. ‘Eşimin kılına zarar gelirse senden şikâyetçi olacağım’ diyerek polis üniformasını ego tatmini için kullanan bu kişinin yanından uzaklaşırken, öfkeyle saydırdım...”
https://odatv.com/ ben-sinirlenmezdimdiyeniniz- var-ise-onukutlarim- 18101853.html

***

Bence olayın en ilgi çekici yanlarından biri, hiçbir aksaklığı olmayan, her yerde trafik polislerinin kaynadığı, park edilmez levhalarının altında ve kaldırımlarında asla park etmiş otomobil görülmeyen, güvenlik şeritlerinin hiç işgal edilmediği, saat gibi işleyen, su gibi akan(!) İstanbul trafiğiyle ilgili olarak yaşanmış olması.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yumuşama aldatmacası 05 Mayıs 2024 | 129 Okunma İktidarın Taksim inadı 30 Nisan 2024 | 144 Okunma 1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024 | 115 Okunma Belediyeler demokrasiyi yeniden kurabilir mi? 26 Nisan 2024 | 96 Okunma ‘Bir Kent Lokantası’na yenilmek!’ 25 Nisan 2024 | 412 Okunma