Kendi besledikleri iktidar
ortaklarıyla birlikte...
Önce tasfiye ettikleri sonra
yeniden yapılandırdıkları TSK
içinde...
Kritik noktalarda
konuşlanmalarına destek oldukları veya göz
yumduklarıFETÖ mensuplarının...
Giriştikleri 15 Temmuz
Kalkışmasını bahane eden
iktidar...
İlan ettiği OHAL çerçevesinde...
Yayınladığı KHK’lerle...
Bütün bürokraside ve üniversitelerde geniş çaplı tasfiyelere devam
ediyor.
***
Mahkeme kararlarına dayanmayan
ve adalet mekanizması tarafından da
denetlenmeyen bu tasfiyeler, sadece
idari kararlarla yapılıyor.
Bu
KHK’lerin sonuncusu, artık Fethullah Gülen Terör Örgütü, FETÖ diye
andıkları Cemaat mensuplarını ve sempatizanlarını da aşarak,
demokrat, solcu, Atatürkçü, barışçı, laik akademisyenleri de
kapsamına aldı.
***
7 Şubat 2017’de yayımlanan 686
sayılı KHK ile 4 bin 464 kamu görevlisi
tasfiye edildi.
Yüksek Seçim Kurulu’ndan 10, Yargıtay’dan 10 kişi...
Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden, aralarında emniyet müdürleri
de olan 417 personel, Jandarma
Genel Komutanlığı’ndan 893, Sahil
GüvenlikKomutanlığı’ndan 3
asker...
Sermaye Piyasası Kurulu’ndan 1, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı’ndan (TOKİ) 2, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’ndan
(TRT) 80, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden 2 personel...
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 2 bin
585 öğretmen...
Avrupa Birliği Bakanlığı’ndan 3, Dışişleri Bakanlığı’ndan 48,
Ekonomi Bakanlığı’ndan 15, İçişleri Bakanlığı’ndan 49, Kültür ve
Turizm Bakanlığı’ndan 16 kişi...
Çeşitli üniversitelerden, 115’i
Barış Bildirisi’ni imzalayan olmak üzere,
330 akademik personel...
Kamu görevinden çıkarıldı.
Bu tasfiyeler “yandaş kalemşörlerin” bile tepkisini
çekti.