CHP, İYİ Parti ve Saadet
Partisi’nin kurduğu seçim ittifakına
“Millet İttifakı” adı verildi:
Böylece Demokratik Rejim’i korumak için
bir araya gelen bu üç parti, Erdoğan/AKP
iktidarı tarafından el konulan ve “Parti
Devleti” haline getirilen Türkiye
Cumhuriyeti’ni, “millet adına” geri almak
için ittifak kurduklarını, simgesel bir isimle de
vurgulamış oldu.
***
Aslında bu seçim ittifakı
olayı, Erdoğan/AKP iktidarının, çoğunluğu
artık kaybettiğini gördüğü için icat
ettiği, Anayasa’ya da aykırı olan bir seçim
hilesiydi:
Seçim hilesiydi, çünkü ittifaka giren partiler
için, seçim yasasında belirtilen yüzde on barajının arkasından
dolanıyor; ittifak yüzde onu aştığı takdirde, ittifak içindeki
bütün partilerin barajı aşmış sayılacağını belirtiyordu.
Anayasa’ya da aykırıydı, çünkü herhangi bir
ittifaka giren ve girmeyen partiler arasındaki eşitliği ve seçim
adaletini bozuyordu.
Ama artık Demokrasiyi ve
Anayasa’yı korumak görevlerini tümüyle
ihmal eden ve Parti Devleti’nin emrine
giren yüksek yargı organlarının onayıyla
yürürlüğe girdi.
***
Zaten Türkiye’yi tek başına
yönetebilme yetenek ve becerisine
sahip olmayan Erdoğan/AKP iktidarı, gücünü
yitirdiğini görünce panikleyerek, daha da hızla,
daha da yanlış kararlar almaya
başlamıştı:
1) Daha 16 Nisan 2017 Halkoylamasından yeni
çıkmışken, erken seçim yapmak kararı (kendileri açısından) böyle
bir yanlıştı...
Zaten derhal iktidarın aleyhine işlemeye
başladı.
2) Yeni seçim yasası ile icat ettikleri
“Seçim İttifakı” hilesi de böyle oldu...
Kendi ikitidarlarına destek üretmek için icat
edilen bu hile, bir araya gelmeleri bir hayli zor görülen muhalefet
partilerini bir araya getirdi.
3) Erdoğan/AKP iktidarının
Bahçeli/ MHP ile ittifak etmesi de (kendileri
açısından) yanlıştı...
Panik sadece Erdoğan/AKP iktidarını değil,
Bahçeli’yi de pençesine almış olduğu için, ne yazık ki bu seçim
döneminde MHP de çağ gerisi kaldı ve tabanını İYİ Parti’ye
kaptırarak çözülme sürecine girmiş oldu.
Ama Bahçeli’nin bu siyasal intihar süreci,
“Milliyetçi/Muhafazakâr” çizgiyi, Akşener
liderliğinde, “Çağdaş Demokrasi” eksenine
oturtarak ona “Demokratik Milliyetçi” bir nitelik
kazandırdığı için ülke yararına oldu.
***