Cumhuriyet, hem Miyase
İlknur’un yazısı hem de Çağdaş
Bayraktar’ın bugün de devam edecek olan Alev
Coşkun söyleşisi ile Menderes’in
Demokrat Parti döneminde nasıl
bir baskı rejimi kurduğunu ve 27 Mayıs’a nasıl yol
açtığını anımsatmıştı.
Ne yazık ki, Demokrat Parti, İsmet
İnönü’nün Tek Parti Rejimi’nden tarihte
eşi görülmemiş bir biçimde Çok Partili
Düzene geçişini hazmedememiş ve
bu “Tarihsel devrimi” çöpe atarak
Türkiye’yi bugünlere kadar getiren
darbelerin ve büyük çalkantıların içine
sokmuştur.
Elbette bu hazımsızlıkta, dünyada
Demokrasinin kurucusu olan çağdaş sınıfların (özellikle de emekçi
sınıfların) Türkiye’de henüz gelişmemiş olması ve muhalefet
görevinin Toprak Ağaları ve Din adamları ittifakına verilmiş olması
temel belirleyiciydi.
***