Sevgili okurlarım, bugün
Türkiye’nin kaderi oylanıyor:
Dilerim, kim kazanırsa
kazansın, farklı oy kullananlar arasında,
korku, kin ve düşmanlık değil, umut,
sevgi ve barış egemen olur!
***
İnsanların oy verme davranışlarını hangi
duygular yönlendirir?
Daha çok olumsuz duygular mı:
Korku, nefret ve düşmanlık mı?
Yoksa daha çok olumlu duygular mı:
Umut, sevgi ve güven mi?
***
Aslında gerçek demokratik
seçimlerde bu duyguların belki de
hepsi birden az veya çok etkili
olur...
Çünkü demokratik rejimlerde
birden çok tercih ve birden çok parti söz
konusudur.
Seçmenler farklı duygulara sahip
olabilir...
Hatta aynı seçmen, bir parti veya lidere sevgi
ve güven beslerken, başka bir parti veya liderden korkabilir veya
nefret edebilir.
Bazı seçimlerde bir partiye, bir lidere duyulan
sevgi ve güven ağır basabilir...
Bazı seçimlerde bir partiden, bir liderden
duyulan korku ağır basabilir.
Esas olarak gerçek demokratik seçimlerde,
seçmen davranışlarına keskin duygular değil, ister olumlu, isterse
olumsuz olsun, yumuşak duygular ve daha çok akılcı tercihler egemen
olur.
İster olumlu, isterse olumsuz olsun, sert
duyguların tüm seçmenlere egemen olduğu seçimler ise genellikle
iktidar değişikliklerinin söz konusu olduğu ve demokratik
kuralların tam işletilemediği seçimlerdir.
***