Makbule Cengiz’in Kılıçdaroğlu ile yaptığı nehir söyleşi (UMUT HEP VAR, Kırmızı Kedi Yayınları), Kemal Bey’in “Gençler Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutku’nu da unutmamalılar” cümlesiyle bitiyor.
***
Atatürk’ün Bursa Nutku
konusunda son günlerde çıkan en
kapsamlı kitap, Kültürperest Yayınevi’nin
yayımladığı ve TELE 1 televizyonunun ekran
satışıyla kamuoyuna sunduğu “Tanıklar ve
Belgelerle Bursa Nutku” adlı yapıt:
Kitapta Atatürk karşıtlarının böyle bir nutuk
olmadığına ilişkin iddialarına yanıt olarak, nutkun gerçekliğine
ilişkin tartışmalar, değerlendirmeler ve elbette nutkun metni
var:
Şubat 1933’te Bursa’da Türkçe ezana tepki
gösteren bir grup valiliğe yürümüş, ancak olaylar büyümeden
bastırılmıştır.
Olayı duyan Atatürk, 5 Şubat 1933’te Bursa’ya
gelmiş ve akşam “Bursa Nutku” diye bilinen konuşmasını
yapmıştır.
***
“Türk Genci, devrimlerin ve
cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir.
Bunların gereğine, doğruluğuna
herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve
devrimleri benimsemiştir.
Bunları güçsüz düşürecek en küçük
ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu,
‘Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet
örgütü vardır’ demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla;
nesi varsa onunla kendi yapıtını
koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp,
suçlu diye onu yakalayacaktır.
Genç, ‘Polis henüz devrim ve
cumhuriyetin polisi değildir’ diye düşünecek, ama
hiçbir zaman yalvarmayacaktır.
Mahkeme onu
yargılayacaktır.
Yine düşünecek, ‘Demek adalet örgütünü
de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek.’
Onu hapse atacaklar.
Yasal yollarla karşı çıkışlarda
bulunmakla birlikte bana, başbakana ve Meclis’e
telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için
salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını
istemeyecek.
Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin
gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya
haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve
etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’
İşte benim anladığım Türk Genci ve
Türk Gençliği!”
***