AKP’nin “Devlet” anlayışının artık
“Parti Devleti” demek olduğu, “Devletin”
bütün olanaklarının “AKP iktidarı” için
kullanıldığı, bu son Referandum
kampanyasında, iyice ortaya
çıktı:
Seçmene demagojik mesajlar yolladıkları o saptırılmış meşhur “Milli
İrade” kavramı bile artık rafa kaldırıldı...
“Evet”i destekleyen, “Hayır”ı
yasaklayan devlet baskısı, seçmen
iradesinin üstüne konulan ipotek
olarak bütün kurumlarda görünür
oldu.
Dünkü Cumhuriyet’te, İklim Öngel’in
haberleştirdiği CHP milletvekili Zeynep Altıok
Akatlı’nın raporu, bu konudaki “Parti Devleti”
uygulamalarını kimsenin inkâr edemeyeceği bir açıklıkla gözler
önüne seriyordu.
***
“Türkiye Cumhuriyeti
Devleti”nin “AKP Devleti” haline getirilmesi
biryana, bu Referandum
kampanyasında, benim bugün üzerinde
durmakistediğim, başka bir gariplik
var:
AKP, Anayasa değişikliği
önerileriyle getirdiği Tek Adam
Yetkilerini kendi seçmeninden bile
saklıyor!
***
1) İşin genel ruhundan
başlarsak, şöyle ağızlarını doldura
doldura, “Evet, liderimize güveniyoruz ve
ona Tek Adam Yetkileri
getiriyoruz” bilediyemiyorlar...
Tam tersine, gerçeği saptırıyorlar ve “Şimdi biz
cumhurbaşkanının yetkileriylebaşbakanın yetkilerini tek
adamlığa son vermek için birleştiriyoruz. Tekadamlığa son
veriyoru.” diyorlar.
2) Şöyle göğüslerini gere gere, “Biz
liderimize güveniyoruz, yargıyı bile onun emrine
veriyoruz” diyemiyorlar...
Tam tersine, gerçeklere aykırı bir biçimde,
yargının “bağımsızlığına” ek
olarak “tarafsız” da olacağını iddia ediyorlar.