Batı kültürü, “Antik
Yunan”, “Rönesans ve Reform” ve
“Yuda/Hıristiyan” (Judah/ Christian) tarih, inanç ve
kültürlerinin sentezinden oluşur.
Bu bilgilere göre Güneş Sistemi ve Dünya
yaklaşık 5 milyar yaşındadır.
Yine Batılıların araştırma ve bilgilerinin
ışığında insanlığın da 200 bin yaşında olduğu
düşünülmektedir.
Çağdaş insanlık kültürünün ise Antik Yunan’a
dayandığı, Antik Yunan düşüncesinin sonradan Arap Düşünürler ve
İstanbul’un fethinden kaçan Ortodoks filozoflar tarafından Batı
Dünyası’nda Rönesans ve Reform’a yol açtığı, bugün bütün dünyadaki
düşünceyi ve bilimi etkileyen/yönlendiren Batı Düşüncesi’nin
“Genel Geçer” kabulüdür. (Kabul:
“assumption”, sayıltı)
Elbette sadece Batı kültürünü değil bütün Dünya
sanat ve edebiyatını da etkileyen “Yunan Mitolojisi” de,
mevcut sanat ve edebiyat yapıtlarının “esin kaynağı”
niteliğiyle, bu sayıltının bir sonucu olarak, Dünya’nın egemen
kültürünü biçimlendirmiştir.
***
Bir Türk Bilim İnsanı,
bir Türk Arkeolog Prof. Fahri Işık,
son bulguların ışığında, Dünya
Kültürü’nü biçimlendiren kaynağın
Yunan Kültürü ve Yunan Mitolojisi değil,
Anadolu Kültürü ve Anadolu
Mitolojisi olduğunu
kanıtlıyor.
Biliyorsunuz, bu tez ilk defa, felsefi ve
tarihsel olarak, Halikarnas Balıkçısı
Cevat Şakir tarafından
“Anadolu Tanrıları” kitabı ile
kamuoyuna sunulmuştu.
Şimdi Prof. Fahri
Işık, “Akdeniz Ülkeleri Akademisi
Vakfı” tarafından İzmir’de,
Haziran 2019’da “Genişletilmiş 2.
Basım”ı yapılan “UYGARLIK
ANADOLU’DAN DOĞDU” adlı
kitabıyla, “Dünya Kültür Tarihi”ni
altüst eden arkeolojik bulguları ve
yorumlarını yayımlıyor.
***
Prof. Fahri Işık’ın tezi
çok basit olarak şöyle
özetlenebilir:
Son arkeolojik bulgular Yunanistan’ın sahip
çıktığı uygarlığın, Yunanistan’dan Anadolu’ya İonia’ya değil, tam
tersine Anadolu’dan, yani İonia’dan Yunanistan’a yayıldığını
gösteriyor.
Meraklısı, kitabın girişindeki
“Miletos” ve “Sakallı Athena resmi” ile ilgili
olan sayfaları okusun!
İşin ilginç yanı, Fahri
Işık bu bulgularını ve tezini
yukarıda özetlediğim “Kültürel
Önyargılara” sahip olan bütün
dünya arkeologlarının önünde
anlattığı zaman kimseden karşı
görüş gelmiyor; ama arkeoloji
dünyası hâlâ eski görüş ve
kabullerinde (sayıltılarında) devam
ediyor.
***