Osmanlı’dan bu yana, yukardan aşağı doğru yapılan reformlarla
toplumu çağdaşlaştırma çabalarına karşı çıkan, bilinçlenmemiş ve
özgürleşmemiş kalabalıkların din ve milliyet değerlerini istismar
eden “Gelenekçi-Liberal” cephe, aslında büyük çelişkileri içinde
barındıran bir aldatmacalar ve sivil darbeler zinciri üzerine
kuruludur.
1) Liberallikleri aldatmacadır:
Toplumu Din/Tarım döneminde tutmak istedikleri için, siyasal,
kültürel ve ekonomik atılım yapmak isteyen yöneticilerin
denetimindeki devlete karşı “Liberallik” adı altında
direnirler.
Devlet eliyle toplumun çağdaşlaştırılmasına karşı olduklarından,
“Devlet-Halk” veya “Devlet-Millet” karşıtlığı üzerine, sureta
halktan veya milletten yana görünüp sözde “Liberal” sloganlar
geliştirirler.
Oysa asla “Liberal” değildirler; iktidara geldikleri anda
despotlaşırlar.
2) Gelenekçilikleri saptırmadır:
“Geleneklerimiz”, “Milli ve yerel değerlerimiz” gibi nitelemelerle,
aslında mezhepçilik yaparlar.
3) Demokratlıkları aldatmacadır:
Temel hak ve özgürlükleri sadece kendileri için ister ve
savunurlar.
“Milli İrade” kavramını, sadece kendileri gibi düşünenler için,
başkalarının temel hak ve özgürlüklerini yok sayarak
kullanırlar.
İfade özgürlüğüne, muhalefet özgürlüğüne, medya özgürlüğüne,
yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığına, evrensel hukuka
ve bağımsız adalet mekanizmasına inanmazlar.
*** Bu saptırmaları yapan “Gelenekçi- Liberaller”, ik...