“Umut Hep Var”, aslında bir
kitap adı:
Gazeteci Makbule
Cengiz’in, Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı
nehir söyleşinin ismi.
Elektriği bile olmayan toprak
bir evden çıkan...
Yoksul bir küçük memur ailesinin yedi
evladından biri olan bir çocuğun...
Cumhuriyet Halk Partisi liderliğine giden
yaşamöyküsü ve Türkiye’yi sarsan, umut dolu “Adalet
Yürüyüşü”nün arka planı.
Kırmızı Kedi Yayınevi’nin,
kitabı bastırmak istediği bir matbaanın, iktidarın ceberut
yönetiminden korktuğu için basmaktan çekindiği, ama sonunda
Haluk Hepkon’un kararlılığıyla yayımlanan bir
eser.
***
Kitabı, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu,
şimdi Erdoğan/AKP yönetimi tarafından
yıkılmaya çalışılan Parlamenter rejimin,
Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nin,
başarı öyküsü olarak okudum!
Makbule Cengiz soruyor:
“Çocukken hep hayaller kurulur Kemal Bey, sizin
hayalleriniz neydi? Ne olmak istiyordunuz ve hiçbir gün
genel başkan, milletvekili olmak belki de büyük
adam olmak hayaliniz var mıydı?”
Kemal Kılıçdaroğlu yanıt
veriyor: “Çok büyük hayallerimiz yoktu. Çünkü
çok büyük hayallere kapılacağımız bir ortam
yoktu.
Neydi hayalimiz; eğer bir yerde
öğretmen varsa, öğretmen olmak ya da bir kamu
görevlisi varsa ona öykünmek.
Ama öyle bir hayalimiz, özel bir
dünyamız yoktu, çünkü o özel dünyayı bize düşündürecek
ortam yoktu.
Ne olacağız yani?
Düşünün bir ilçe ve o ilçede doktor
yok. Sizin doktora öykünmeniz lazım, nasıl olacak?
Doktor yok.
Ortaokulda yeterli öğretmenlerimiz
yoktu. Yurttaşlık dersine kaymakam, Fransızca dersine
bir ilkokul öğretmeni, matematik dersine bir subay
gelirdi.
Örneğin, Fransızca hocası akşam
evde çalışır, ertesi gün gelir bize Fransızca
anlatırdı.
İlçeye, bırakın radyoyu, elektrik bile
sonradan geldi.
İçine kapanık hayalleri olmayan bir
ilçeydi.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim,
kendi içinde barışık, mutlu bir ilçeydi
Genç”.
Bu ortamdan çıkan bir çocuğun,
ana muhalefet partisi genel başkanlığına
kadar gelmiş olması, elbette kişisel bir
başarı serüveni olduğu kadar, rejimin
demokratikliğinin, herkese fırsat eşitliği, eşit
yükselme şansı tanıyan bir düzenin de
başarısıdır.
***
Bu kitap hakkında birkaç yazı
daha yazacağım.
Şimdilik,
Makbule Cengiz’in kitabı bitirirken, Türkiye
için, “Umut var mı? Umutlu musunuz?”
sorusuna Kılıçdaroğlu’nun verdiği
yanıtla yazımı noktalıyorum:
“UMUT olmadan olur mu? Umut hep
var, her zaman.
Türkiye çok güçlü bir ülke, özellikle
genç kuşaklar bu konuda gerçekten son derece iyi
yetişiyorlar.
Tek endişem şu: Gençlerin bir bölümü
geleceği yurtdışında arıyor. Bu tercihi besleyen
umutsuzlukları. Bu son derece yanlış.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
gençleri, ülkelerini çağdaş uygarlığın ötesine taşımak
zorunda.
Hiçbir genç asla unutmamalı; Atatürk,
Türkiye Cumhuriyeti’ni gençlere emanet etti. Bu
emaneti korumak ve yüceltmek de başta onların
görevi.
Gençler Mustafa Kemal Atatürk’ün
Bursa Nutku’nu da unutmamalılar.”
***