Gerçek Demokrasi çoğunluğun her dediğinin yapıldığı bir rejim
hiç değildir.
Demokrasi, bütün görüş, inanç ve
kimliklere sahip olanların temel hak ve
özgürlüklerinin, özellikle de çoğunluğa
karşı korunduğu, periyodik,
şeffaf ve âdil seçimlerin yapıldığı,
kuvvetler ayrımına dayalı, Laik
ve Sosyal bir Hukuk
Devleti’dir.
Laikliği, din baskısına karşı, Sosyalliği, sermaye baskısına karşı,
Hukuk Devleti niteliği de hem ırk baskısına karşı, hem de bütün bu
özelliklerin güvence altına alınmasına ilişkin özelliklerdir.
Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu
Türkiye Cumhuriyeti hiç kuşkusuz
çağımızdaki Demokratik Cumhuriyeti
hedefleyen bir devlettir.
Fakat bir Din/Tarım Toplumsal Yapısı üzerine kurulduğu için, temel
hak ve özgürlükleri, önce toprak ağaları/din adamları koalisyonuna
karşı korumak için gerekli kurumları kurmak zorundaydı.
Bu nedenle önündeki görev, Demokratik Cumhuriyet’in altyapısını
oluşturmak için toplumun Dinci/Feodal yapısını değiştirmekti.