Son günlerde yoğunlaşan
Anti-Atatürkçü saldırıların
arkasında iki farklı emperyalizm birden
var:
Batı
Emperyalizmi...
Ve...
Arap Emperyalizmi.
***
Batı Emperyalizmi,
“Emperyalizm” denilince akla gelen
klasik emperyalizmdir.
Zaten laik ve demokratik bağımsızlık
ideolojisinden dolayı Atatürk’ten hoşlanmayan
Batı’nın...
Sovyetler çöktükten sonra, Samuel P.
Huntington’un kaleminden dillendirdiği...
“Siz laikliği bırakın, demokrasi
adı altında ilkel, feodal Din/Tarım kültürüne boyun
eğin, kadın ve insan haklarını boş verin, İslama
dönün, AB’den vazgeçin, Ortadoğu’da Arapların
liderliğine soyunun” mealine mesaj veren
emperyalizmdir.
Sadece ABD tarafından değil, biraz daha üstü
örtülü olarak AB tarafından da savunulmakta ve Atatürk düşmanlığını
aşılamaktadır.
Batı Emperyalizmi, hem
klasik manada, ekonomik sömürüye dayalı
olan emperyalizmdir; hem de “kültürel
egemenlik ve yönlendirme” anlamındaki
“Kültür Emperyalizmi” denilen
emperyalizmdir.
***
Arap Emperyalizmi, Erdoğan/
AKP iktidarına kadar genellikle “Kültür
Emperyalizmi” denilen bir biçimde, din
ve mezhep üzerinden, inanç ve düşünce
alanında, siyaseten Atatürk düşmanlığı
yapan bir emperyalizm idi:
“İdi” diyorum, çünkü bugünkü
Erdoğan/AKP iktidarı yüzünden (bazılarına göre
“sayesinde”), Arap sermayesi ve Arap kültürü, Türkiye’nin
sadece kültürel/ideolojik dünyasına değil, ekonomisine de egemen
oldu.
Medeni Kanun, harf,
dil ve kıyafet devrimlerine karşı çıkan,
Laik Cumhuriyeti reddeden Arap
Emperyalizmi, Türkiye’de artık
gayrimenkulleri, işletmeleri olan, ekonomiye
yön veren, dış politikadaki ağırlığıyla
iktidarı da etkileyen bir güç haline
gelmiştir.
***