Sosyal medyada 8 ayaklı bir akrep gibi,
müthiş zehirleyici bir kampanya
yürütülüyor:
1) Seçimlerin hiçbir anlamı yok, iktidar nasılsa sonuçları kendi
lehine değiştirecek.
2) Kim seçilirse seçilsin, Cumhurbaşkanı onu görevden alıp yerine
kayyım olarak kendi adamını atayacak.
3) CHP’nin de AKP’den hiçbir farkı yok, ikisi de emperyalistlerin
oyuncağı, bağımsızlıkçı, milliyetçi Atatürkçüler seçimleri boykot
ederek ikisini de cezalandırmalı.
4) CHP’nin muhalefeti yetersiz ve etkisiz, varlığıyla sadece
iktidarın otoriter yönetimine meşruiyet kazandırıyor.
5) CHP sandık güvenliğini bile sağlayamıyor, bunu hem 16 Nisan 2017
Halkoylamasında hem de 24 Haziran 2018 seçimlerinde yaşadık, onu
cezalandırmak için sandığa gitmeyelim.
6) Kemal Kılıçdaroğlu kötü ve yetersiz bir genel
başkan; onu düşürmek için CHP’ye bir hezimet yaşatalım ki, istifa
etmek zorunda kalsın.
7) Atı alan Üsküdar’ı geçti, Demokratik Rejim değişti, biz ne
yaparsak yapalım, otoriter Tek Adam Rejimi egemenliğini
sürdürecek.
8) Türkiye gibi azgelişmiş bir ülkede Demokrasi işlemiyor, hangi
parti gelirse gelsin, yağmacılık ve kaba kuvvet hâkim oluyor,
sandığa gitmenin bir anlamı yok.
İŞTE BU SEKİZ MADDE ERDOĞAN/ AKP
İKTİDARININ 16 YILDA YAPTIĞI DEMOKRATİK
TAHRİBATIN ÖZETİDİR!
*** Peki, ne
yapalım?
Merdan Yanardağ’ın “abcgazetesi. com”daki
“Yerel seçim bir kurtuluş olur mu?” başlıklı
yazısından...