Sevgili okurlarım, cezaevlerinde yatmakta olan
tutuklu ve hükümlü annelerden çok sayıda mektup
alıyorum. Bazılarının küçük çocukları yanlarında, koğuşlarda
perişan oluyor.
Bazılarının bakıma muhtaç ve hasta küçük çocukları derseniz,
anneler hapiste ama onlar dışarıda!
Böyle bir şey olamaz… İnsanlığa aykırı.
Şimdi size Tarsus
kadın cezaevinden dün
aldığım mektubu özetliyorum. Okurken inanın insanlığımdan
utandım.
Bu mektubu Adalet Bakanlığı
ile o anneyi yargılamakta olan Nevşehir 2. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin insaflarına havale ediyorum.
Mektubu özetliyorum:
★★★
“Emin Bey bir anne var, yavrularından uzakta ve
parmaklıklar ardında… 28 Ağustos 2018 günü tutuklanarak Tarsus
cezaevine konuldum. Eşim suçsuz olduğu halde Fetö’ye üye olma
suçundan zaten 22 aydır cezaevinde. Ben bu yaşıma kadar karakol ve
cezaevi görmemiştim.
Eşim tutuklanınca iki
evladımla birlikte çaresiz kaldım, tek başıma yaşam mücadelesi
verdim.
Küçük oğlum Ahmet henüz 29 aylık ve
Down Sendrom hastası. Her an bakıma ve anne sevgisine muhtaç.
Kalbinde yırtık var. Büyük oğlum 10 yaşında, kardeşine hem annelik
hem babalık yapıyor.
Çocuklarım benden ayrı.
Küçük olan beni görmediği için açık görüşte yüzüme bakmadı, göz
teması kurmadı. Babasını 22 aydan beri zaten hiç
görmedi.