Sevgili okurlarım, gözlerinizi şöyle bir
kapayıp birkaç yıl öncesine dönün. Aklınıza ilginç olaylar
gelecek.
Örneğin bizim bir “Genelkurmay Başkanlığımız”
vardı.
Son söz hükümette olmak üzere Türk Ordusu’nun yönetimi
oradaydı.
Siciller orada tutulur, atamalar ve terfiler orada yapılıp
hükümetin onayına sunulurdu. Birkaç istisna dışında hiçbir şey geri
çevrilmezdi.
Terörle mücadele Genelkurmay tarafından yapılır, yabancı
ülkelere düzenlenecek harekât emirleri oradan
verilirdi.
Onlar askerdi. Kendi işlerini en iyi bilen onlardı.
* * *
Gel zaman git zaman Genelkurmay’ın başına bugünkü Hulusi
Bey getirildi.
Lise çağlarından beri keskin bir sağ görüşlü…
15 Temmuz gecesi makamında rehin alınıp Akıncı
Üssü’ne götürülen Hulusi Bey o olayda büyük yara
aldı, yıprandı, saygınlığını büyük ölçüde yitirdi.
Ancak iş bu kadarla kalsa yine iyiydi.
AKP hükümeti, Hulusi Bey ve Genelkurmay’ın pek çok
yetkisini göz göre göre ellerinden aldı.
Peki kime verildi o yetkiler?
Milli Savunma Bakanlığı’na!.. Yani siyasal
iktidara.
Hemen birkaç örnek vereyim… TSK’nın can
damarlarından birini oluşturan GATA
kapatıldı, özellikle hekim kadroları tasfiye edildi.
Harp okulları dahil bütün askeri okullar kapatıldı.
Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri Bakanlığı’na,
Kuvvet komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı’na bağlandı.
Genelkurmay’ın neredeyse bütün yetkileri
budandı.