Sevgili okurlarım, bu yazıya önce
TRT (Tayyip Radyo Televizyonu)
ile başlamak gerekiyor.
TRT, Türkiye’nin aslında en etkili olması gereken,
ama en az
izlenen medya kuruluşu…
Anayasa ve yasalar uyarınca tarafsız olmak
durumunda.
Bu kurumun önemi özellikle seçim öncesinde artar… Ve bir sürü
kanalı ile iktidarın borazanı olmayı sürdürür.
Gözünü iyice karartmıştır. Anayasa ve yasaları takmaz, bizim
paralarımızla yayın yaptığını düşünmez ve borazanlık yapmayı
sürdürür. TRT’ye göre, bütün muhalefet partileri
önemsizdir.
Haber bültenlerinde, iktidardan ve can sıkıcı propagandasından
sıra geldiği takdirde onlara da kısaca, âdet yerini bulsun diye yer
verilir!
İşte bu yüzden, en az izlenen yayın
kuruluşudur.
* * *
Gelelim özel sektör medyasına, önce televizyon kanallarından
başlayalım!
Çoğunun ismi güya haber kanalıdır ama hepsinin
görevi iktidara yalakalık yapmaktır.
Yapmazlarsa patronlarının başına parasal konularda iş
açılacağını bilirler.
İşte NTV, işte
CNN-Türk!
Günde ortalama iki nutuk çeken
Recep Bey hele konuşmaya bir başlasın!
Onlar ve diğerleri yayınlarını anında kesip canlı
yayına geçmeyi görev bilirler.
Bu canlı yayın hiç ara vermeden saatlerce devam eder,
Recep Bey’in nutku bitince normal yayın başlar,
sonra sıra onun ikinci konuşmasına gelir.
Burada “Konuşma” demek yanlış olur zira
Recep Bey konuşmaz, danışmanları tarafından
önceden hazırlanan metinleri önündeki elektronik aygıtlardan
okur.
Kendiliğinden 10 dakika bile konuşamaz.
Dolayısıyla yukarıdaki cümleyi “Onun okuması” diye
değiştirmek gerekir.