Sevgili okurlarım, Ankara’da bir süredir ciddi
bir Mansur rüzgarı esiyor. Yapılan bütün
anketlerde önde çıkan Mansur.
Onun karşısına Büyükşehir adayı olarak
çıkarılan AKP-MHP koalisyonunun adayı Mehmet
Özhaseki…
Ancak çok ilginçtir, bu iki partinin
kemikleşmiş seçmenleri dışında Özhaseki rağbet
görmedi.
Başka bir
deyişle, Ankara’nın
dokusu, onu
reddetti.
O kadar ki, Melih Gökçek bile kendisine (açıktan
olmasa bile) karşı tavır aldı. Ankara’da önemli bir tabana sahip
olan Gökçek’ten bugüne kadar
Özhaseki’yi destekleyen somut açıklamalar
gelmedi.
Onun toplantılarına katılmıyor, alanlara da çıkmıyor.
★★★
Yapılan anketlerin ne derece güvenilir olduğunu bilemem. Ancak
hiçbirinde “Ankara’da Özhaseki önde gidiyor” gibi
bir tahmine rastlamadım.
Bu durum iktidar ortaklarını doğal olarak rahatsız etti.
Rahatsız olmanın ötesinde, panik yaşamaya
başladılar.
Çünkü AKP-MHP ikilisinin Ankara’yı yitirmesinin
kendileri açısından korkunç bir felaket, hezimet
olacağını biliyorlar.
★★★
Aynı durum özellikle İstanbul için de geçerli.
CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu
tanıyan pek kimse yoktu.
Ancak İmamoğlu işi sıkı tuttu, ilk dakikadan
itibaren çok ciddi çalıştı. İstanbul seçmenine kendisini hem
tanıttı, hem de sevdirdi.
Dikkat ediniz:
Gerek Mansur Yavaş ve gerekse Ekrem İmamoğlu, bugüne kadar
yaptıkları çalışmalarda sertliğe kaçmadılar, yalana ve iftiraya
sığınmadılar, rakiplerini asla suçlamadılar, yumuşak gittiler ve
sadece projelerini anlatmakla yetindiler.
Adam
gibi ve bizim pek de alışık olmadığımız türde siyaset yapmayı
sürdürüyorlar.
★★★