Sevgili okurlarım, “Fetöcü” olmak ve
bunların örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek (!) suçundan
dün bir kez daha yargılandık.
Duruşmamız akşam
saatlerinde sona erdi, bu kısa yazıyı dün saat 17.30 dolaylarında
yazıyorum.
Bu davada en baştan en sona kadar
inanılmaz olaylar yaşadık.
Davanın açılmasına
neden olan sözde bir bilirkişi vardı.
Ömer
Faruk Gerçek isimli bu adam adliyenin bilirkişi listelerinde yer
almayan biri…
Keskin bir AKP
yandaşı.
İstanbul’da yerel bir gazetenin
sahibi imiş.
Bizim haberlerimizden ve
yazılarımızdan bazı cümleleri cımbızla seçip savcıya
vermiş.
Savcı derseniz hiçbir araştırma
yapmadan, lehimize olan delilleri toplama zahmetine bile girmeden
davayı otomatik olarak açmış.
Bu konuda
yazacak çok şeyler var, onları da yakında yazmaya
kararlıyım.
★★★
Hele bir yazım var ki, birkaç günlük bebeği ile birlikte
cezaevine atılan Fadime Danışman isimli bir kadının bana
cezaevinden gönderdiği mektup.
Yazının başlığı
“Bir Annenin Dramı.”
Savcı, yakında sizlere
bir kez daha sunacağım bu yazıyı da beni suçlama konusu olarak
almış.
İnanılır gibi değil.
★★★
Akıl, mantık ve hukuk dışı iddialarla Ağır Ceza’da
yargılanıyoruz.
Böyle bir dava demokratik Batı
ülkelerinde açılmak istense kıyametler kopar, ortalık birbirine
girer.
Avukatlarımız Serhan Özdemir, Celal
Ülgen, İsmail Yılmaz ve Fahri Emeksiz dün yine çok güzel savunmalar
yapıp her şeyi anlattılar, dinleyenlere adeta hukuk dersleri
verdiler.
Hepsine çok teşekkür
ediyorum.
★★★