Sevgili okurlarım, ülkemizin herhangi bir
cezaevinde yatmakta olan bir tutukludan, birkaç gün önce mektup
aldım.
Mektubu gönderen kişi ismini yazmış, altına imzasını
atmış.
Onun ismini de, hangi cezaevinde yatmakta olduğunu da
açıklamıyorum, hiç sormayın.
Ama gerekirse açıklarım.
“XYZ” ili cezaevi diyelim.
Eğer Adalet Bakanlığı ilgilenir ve mektubu benden isterse
gönderirim. Onlar da gereken soruşturmayı yaparlar. Zira iddia çok
ciddi ve içinde siyaset falan yok.
O ilin barosuna kayıtlı bir avukatın kendisini
dolandırdığını, sonra da sınavı kazanıp hakim olduğunu iddia
ediyor.
* * *
Şimdi mektubu özetliyorum:
Sayın Emin Çölaşan, size saygılarımı sunuyorum. Bulunduğum
XYZ ili cezaevinde yazılarınızı takip ediyorum.
Size şimdi yazacağım mağduriyetime köşenizde değinir ve
takipçisi olursanız çok sevinirim.
Yaklaşık bir yıldır XYZ cezaevinde tutukluyum. Gözaltına
alındığım tarihten sonra adli ve idari işlemler için hukuki
yardımdan faydalanmak istediğim dönemlerde, kendisi XYZ barosuna
kayıtlı olan X isimli avukat ailemin yanına giderek benim davamı
takip edebileceğini, ilgileneceğini belirterek tutuklu bulunduğum
cezaevine gelmiş ve
kendisiyle yüz yüze yaptığımız görüşmede şunlar
gerçekleşmiştir:
– Davamı adli ve idari olarak AİHM’e kadar
takip
edeceğini…
– Yaptığı itiraz ve başvurularla ilgili bilgi vereceğini ve
bir nüshasını getireceğini…
– Haftada bir davam konusunda (cezaevinde)
görüşmeye geleceğini…
– Beni bir iki hafta içerisinde serbest
bıraktıracağını…
– Para vermesek bile bu davayı takip edeceğini beyan etmiş
ve aramızda noter sözleşmesi yapılmıştır.