Sevgili okurlarım, bugün 10 Kasım. Büyük insan
Atatürk’ün ölüm yıldönümü. Saat 9’u 5 geçe bütün
Türkiye’de sirenler ve kornalar çalacak. Trafikle birlikte çoğu
dışarıda olan insanlar da duracak ve Atatürk için
saygı duruşları yapılacak.
Ayrıca protokol törenleri düzenlenecek!
Bu törenlere ‘unvanları’ gereği katılmak zorunda olan birileri,
saygı duruşunda bulunurken Atatürk’e içinden sövüp
sayacak!
Üstelik onlar mesaj bile yayınlayacak!
Televizyonların sağ veya sol üst köşelerinde zorlama bile olsa,
mutlaka bir Atatürk resmi olacak. Başta amacından
sapmış olan TRT olmak üzere bazı televizyonlarda
belgeseller yayınlanacak.
Gazetelerin birinci sayfalarında Atatürk resimleri
yer alacak. İktidar gazeteleri bile bu konuya ister istemez küçük
bir yer ayıracak!..
Ama milyonlarca insanımız, o büyük adamı içtenlikle, saygıyla
anacak. Yüreklerinde 365 gün var olan Atatürk
sevgisi bugün yine gündemde olacak.
* * *
Atatürk sadece yaşadığı dönemin değil, dünyanın
gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından biriydi. Yoktan var
ettiği, devrimlerle taçlandırdığı Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratmak
kolay değildi.
Elinde insan kadrosu yoktu. Üniversite bitirenler, doktorlar,
mühendisler, hukukçular, eğitimciler ve ötekilerin sayısı çok
azdı…
Çünkü onların çoğunu Osmanlı döneminde birbirini izleyen savaşlarda
şehit vermiştik. Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale,
Irak, Filistin, Suriye, Galiçya, Kafkas cepheleri…
Ve sonrasında İstiklal Harbi.
İnsan unsurumuz zaten çok azdı. Mevcutların çoğunu da işte böyle
yitirmiştik.