Sevgili okurlarım, SÖZCÜ
gazetesi olarak “Değişik, üzücü ve hukuksuzlukla
dolu” bir haftayı, özellikle hafta sonunu geride bıraktık.
Bundan sonra neler olacağını bilemiyoruz.
Gözaltına alınan masum arkadaşlarımızın en kısa zamanda
bırakılmasını diliyoruz…
Şimdi artık günümüze bakma zamanı…
Recep Bey partisinin pazar günkü kongresinde
oybirliği ile genel başkan seçildi.
İşin sadece bu boyutuna baktığımız takdirde kendisine başarı
dilemek gerekir!
Öyle ya, yeniden partisinin başına geçti.
O artık hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem de her şey…
Yasama, yürütme ve yargıdan sorumlu olan tek kişi.
Diğerleri hikâyedir.
Uçan kuştan bile “Tek adam” olarak o sorumlu olacak, her
şeye kendisi karar verecek…
* * *
Güzel hoş ama bu olay çok önemli…
Ve bu işin hemen hiç tartışılmayan çok önemli boyutları var.
Şimdi bu konuyu açmak ve daha iyi anlamak için gelelim anayasamızın
bir maddesini okumaya… Madde 103:
“Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet
Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
Cumhurbaşkanı sıfatıyla devletin varlığını ve
bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun
üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına
(devrimlerine) ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı
kalacağıma, milletin huzur ve refahı için, milli dayanışma ve
adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel
hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye
Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime
aldığım görevi TARAFSIZLIKLA yerine getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, NAMUSUM ve
ŞEREFİM üzerine andiçerim.”