Yeni Şafak grubunun “Yargıtay’da FETÖ gölgesi: Daire Başkanı Yaman’dan dosya manipülasyonu ve ‘tek numara’ oyunu” manşetiyle Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Abdullah Yaman’ı hedef alması sıradan bir hadise değildir.
Bu hadise yargıdaki sorunun iki boyutlu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Birinci sorun yargının siyasallaştırılmasıdır. İktidarların yargıyı araçsallaştırması sorunu artık ülkemizin birinci gündemi olarak konuşulan, tartışılan bir husustur.
Ama yargıda aynı vahimlikte bir sorun daha vardı; ister siyasi ister ticari olsun güç odaklarının yargıya baskı yaparak kendi lehlerine sonuç alma girişimleridir.
Yargı, atama mekanizmaları, üniversiteler, medya, siyasi muhalefet ve parti yöneticileri, bankalar, finansal aktörler, BTK, SPK gibi regülatör kurumlar, belediyeler, güvenlik ve emniyet bürokrasisi, özel sektörler ve büyük şirketler gibi ‘yetki’, ‘kaynak’ ve ‘algının’ birleştiği alanlar; hukuk sisteminin boğulduğu, kamusal denetimin zayıfladığı, siyasal yozlaşmanın tavan yaptığı dönemlerde tehdit, şantaj ve manşetler yoluyla itibar suikastı yapılarak güç devşirilerek çok rahat bir şekilde sonuç alınabilecek yerlerdir....