Aklımda kaldığına göre, şehir içinde taksi hizmeti verecek araç
sayısının kısıtlanması, ta 1930’larda İsviçre’de başlamıştır.
İsviçre, “kişilere gelir sağlayan her faaliyeti, toplumsal
refahı azamileştirmek için düzenleyen” bir
ülkedir.
İsviçre kadar “kuralcı” bir başka ülke yoktur.
İngilizcede “What is good for John, may not be good for the
nation” diye özdeyiş vardır. Ben bunu “Mehmet için
iyi olan, millet için iyi olmayabilir” diye
Türkçeleştirmiştim.
Unutmayalım, “Kendisi ayrı bir varlık olan toplum,
bireylerden kuruludur ama bireylerin aritmetik toplamından ibaret
değildir”. Şehir içinde yolcu taşıma hizmeti sunacak taksi
sayısını kısıtlamadan amaç, hizmet kalitesini yükseltip
maliyetini/fiyatını düşürmektir. Şehir ulaşımda kıt kaynak, araba
değil, yoldur. Araba çoğaldıkça yollar tıkanır. Trafik yavaşlar ve
topluma sunulan hizmet miktarı azalır. Buna “azalan verim
kanunu” denir.
PLAKA RANTI KAVGASI