Doğu Perinçek Yukarda gördüğünüz resim, 15
Aralık 1930 günü İstanbul Darülfünunu’nda, bugünkü İstanbul
Üniversitesi’nde çekilmiş. Atatürk, o tarihte Cumhurbaşkanıdır.
Yalnız Cumhurun başkanı değil, Cumhurun bir üyesidir. Yalnız
devrimin öğretmeni değil, devrimin öğrencisidir.
Her şeyden önce devrimin önderidir. O devrim bir halk devrimidir,
demokratik devrimdir, millî demokratik devrimdir. Devrimin önderi,
hayatıyla, birikimiyle, bilinciyle cumhurun içinden doğmuş, ömrünü
cumhura vermiş, cumhurun İstiklâl Savaşını örgütlemiş, özetle
cumhurun devrimcisi olmuştur. O’nun çiftçilerle, zenaatkârlarla,
emekçilerle resimlerine bakınız, onlara bakışları bir başkadır.
İşte ölmeyen Atatürk O duruşta ve o bakıştadır. ATATÜRK
DÜRÜLFÜNUN ZİYARETİNDE
Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin 24. Cildinde, Atatürk’ün Daürülfünun
ziyareti 16 Aralık 1930 günlü gazetelerden aktarılarak
anlatılıyor:
“Gazi Hazretleri ders cetvelini inceledikten sonra Hukuk Fakültesi
Birinci Sınıfındaki Fakülte Reisi ve Ceza Profesörü Tahir Bey’in
[Tahir Taner] Ceza Hukuk dersine girmek arzusu göstermişlerdir.
Tahir Bey, Gazi Hazretleri’ne kürsüye teşriflerini rica etmiş,
Büyük Reisimiz, dersi kürsünün yanında ayakta dinlemeyi tercih
etmişlerdir. (...) Gazi Hazretleri müteakiben şiddetli alkışlar
arasında Hukuk Fakültesi’nin üçüncü sınıfına girmişlerdir. Burada
çeyrek saat kalarak Profesör Raşit Bey’in [Muammer Raşit Seviğ]
Hukuk Muhakemeleri Usulü dersini dinlemişlerdir. (...) Gazi
Hazretleri bir sıraya oturmuş...