25 yıl önce Sivas - Madımak’ta birçok arkadaşımız göz göre göre yakıldı.
Gerek dönemin hükümeti gerek yerel yönetim bu kıyıma müdahale
etmedi.
Yakılanlar arasındaki iki şair, Metin Altıok ile Behçet Aysan’ın
anısına ödül veriliyor.
Katliamın aramızdan koparttığı kişilerden biri de Nesimi
Çimen’di.
Oğlu sanatçı Mazlum Çimen bir CD hazırladı:
‘Usta Malı - Madımak 25. Yıl. Kapaktaki fotoğraf: Torun Saki
Çimen.’*
Arif Sağ, kitapçıktaki yazısında hem halk müziğinin özelliğini, hem
kuşaklar arası etkilenmeyi, hem de Nesimi Çimen’i irdeliyor:
“Ben bu çalışmayı şöyle değerlendiriyorum. Biz orkestralaşmaya
nerede ve nasıl başladık. Yani nasıl çoğaldık.
Soru bu.
Bu sorunun cevabını da Nesimi’de gördüm ben çoklukta bir
olmayı...
Nesimi curanın yanına bağlamayı eklediğinde cura solist olarak yer
alıyordu.”
Esat Korkmaz’ın yazısının başlığı, Cura’nın Miracı ve Nesimi
Çimen.
Yazı bir alıntı ile başlıyor:
“Sorun türkü okumak değil, türkü düşünmektir
Çünkü ozan, türkü düşünen bir kimliktir.
Kim ne derse desin, curayı miracına taşıyan, Sivas’ta diri diri
yakılan Nesimi Çimen’dir. O, yapılı gövdesiyle bağlama ailesinin en
küçüğü olan curaya yol doğumunu yaptırmış, en özgün ozanlarımızdan
biridir.
Türkünün/türkülerin amaçsız olmadığını algılardık.”
Korkmaz, türkülerin toplumda, siyasal hareketlerdeki yerini
vurguluyor.
Melih Duygulu, ‘Kuşaktan Kuşağa Sırlarla Dolu Ses Yolculuğu’nda
özellikle kuşaklar arası bağlara değiniyor:
“Anadolu... Her yanından ayrı bir ses yükselir bu diyarın, biri
diğerinden farklı.
Bu albüm kuşaklar arası müzik...