Eskiden Sülün Osman vardı, Titan Kenan vardı, Raki vardı, Banker
Kastelli vardı. Yaşı yetenler bilir, yetmeyenler de onların
filmlere konu olan dolandırıcılık hikayelerini mutlaka izlemiştir.
Kimi İstanbul'a yolu düşen Anadolulu tüccarlara Beyazıt Meydanı'nı,
Galata Köprüsü'nü, Dolmabahçe Stadı'nı satardı. Hatta şehir
meydanındaki saate bakma parası bile alırdı. Kimi dolar taşımanın
suç olduğu yıllarda döviz satma vaadiyle insanları dolandırırdı.
Kimi bir katılım ücreti karşılığında üyelerine kısa vadede yüksek
kâr oranı vaat edip zincir kurardı. Sonra teknoloji gelişti.
Dolandırıcılar da boyut atladı.
Önce SMS ile vatandaşı oltalama başladılar. Millet akıllı
telefonlarında internet üzerinden oynanan oyunlara sarınca
'Tosuncuk'lar türedi. Bir çiftlik oyununda satın alınan ve beslenen
hayvanların Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde kurulan çiftliklerde
üretim için kullanılacağı vaat edildi. Yüzlerce kişi dolandırıldı.
Yapay zeka teknolojisi geliştikçe bu kez sosyal medya platformları
üzerinden siyasilerin görüntüsü hatta sesi taklit edilerek 'yatırım
dolandırıcılığı' başladı.
Fakat tüm bu siber suçlar
arasında...