GEÇEN hafta İtalya’nın Bologna şehrindeydim. Autopromotec tarafından düzenlenen Futurmotive Fuarı ve konferansına katıldım. Fuarda gördüklerimi, duyduklarımı, notlarımı ayrıca yazacağım. Ama şunu söylemeliyim. Birçok sektörde olduğu gibi otomotivde de inanılmaz gelişmeler oluyor. Bir yandan elektrikli araç sayısı artarken, bir yandan da hidrojen yakıtlı araçlar piyasaya çıkıyor. Birçok yetkiliyle konuştum, bu izlenimlerimi yakında sizlerle paylaşacağım.
Sancar Consulting Genel Müdürü Tolga Sancar İtalyan
şirketleriyle Türkler arasında bir köprü kurmuş.
Fuarda bir ilkti. Sürdürülebilirlik çok önemli bir konu haline
gelmiş. Otomotiv ve satış sonrası hizmetler sektörünün ana
oyuncularının buluştuğu bu fuarda Türk şirketler de vardı. Emisyon
azaltımı, çevreci hizmetler ve sürdürülebilir lojistik gibi
konuların işlendiği oturumlara girdim ve bu yeni eko sistemle
ilgili notlarımı tuttum. Yakında yazacağım...
Ama şu bir gerçek...
Dünya önemli bir değişimin, dönüşümün eşiğinde...
Dünyanın büyük otomotiv üreticilerinin bile aklı karışık, çünkü
teknolojik gelişmeler o kadar hızlı ilerliyor ki...
Bunları ürünlere adapte etmek, tüketiciyle buluşturmak ve bir pazar
yaratmak artık eskisinden çok daha zor.
Rekabet koşulları ve parametreleri her geçen gün değişiyor.
Bu değişimde ben Türkiye’nin önemli bir yeri olabileceğini
düşünüyorum.
Daha doğrusu bu yenilikler ve değişim rüzgarı bizi çok farklı bir
yere getirebilir.
Tabii bu fırsatlardan yararlanmak için ayrı bir konsantrasyona
ihtiyacımız var.
Türkiye’nin eğitimde sürekli reforma, dijital dönüşümde hep güncel
olmaya ihtiyacı var.
Bunun için de devletin buna göre dizayn edilmesi, bu yeni dünyaya
adapte olması da gerekir.
Tabii siyasetin gündeminin de değişmesi şart...
Yerel seçimlerden sonra önümüzde seçimsiz bir dönem var.
Siyaset yerine daha çok ekonomiyi, daha çok eğitimi, daha çok
dünyayı konuşmalıyız.