SADECE bizde değil; dünyanın da birinci gündem maddeleri arasında sosyal medya var.
Oysa Facebook gibi çok konuşulan popüler medya sitelerinin
hayatımıza girmesinin üzerinden 10 yıl bile geçmedi.
Ama artık onlarsız yaşayamıyoruz.
İnstagram’a bir göz atmadan yatamıyoruz.
***
Bu ara Facebook’un başı biraz dertte...
Ortaya çıktı ki; Facebook’taki 50 milyon kullanıcının kişisel
verileri izinsiz şekilde ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın
lehine kullanılmış.
İngiliz merkezli Cambridge Analytica şirketi; bırakılan izleri
takip etmiş, kişisel analizler yapıp seçim kampanyasını
yönetmiş.
Şirketin başkanı Alexander Nix’in Trump ekibiyle buluşmalarını
kanıtlayan fotoğraflar da bugünlerde servis ediliyor.
Nix de iddiaları doğruluyor. “Bütün araştırmayı yaptık. Bütün
veriyi elde ettik. Bütün analizi gerçekleştirdik. Hedeflemeyi
yaptık. Bütün dijital kampanyayı, televizyon kampanyasını biz
yönettik ve bizim verilerimiz stratejilerini belirledi” diyor.
İşte bu kadar açık ve net...
***
Elbette bir süre kişisel verilerin kullanılması ve gizlilik gibi
kavramları tartışırız.
Şimdiden alınmış önlemler de var.
Hatta Avrupa Birliği daha kapsamlı bir adım atarak “Genel Veri
Koruma Düzenlemesi” nin dijital veri kullanımına yasalarla
düzenleme getirdi.
Bizde tabii bu düzenlemelerin yapılması zaman alacak.
Türkiye’de hala internette kişilik haklarının korunmasının önüne
geçilemedi.
Ama bu yaşananlar gösteriyor ki; yasal boşlukların olduğu her yerde
sanal dünya hepimizi zora sokacak bir düzene doğru gidiyor.
İçerik kral olmaya devam eder
BU kafa karışıklığı bir şeyi daha öne çıkarıyor.
O da güvenilir içerik...
Bugün herkes bir gazeteci haline geldi.
Kişisel bloglar arttı, Facebook gibi platfor...