Bu sefer Soma’dan...
Maden faciasından sonra birçok kampanya yapıldı; bu da onlardan
biriydi.
Soma’nın travmasını atlatabilmek için sporu öne çıkaran projeler
üretildi.
Hatta Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan Süper Kupa
Finali’nin geliri de Soma’da yapılacak bu tesislere aktarıldı.
Toplam 6.2 milyon lira harcanan spor kompleksi açılmadan kaderine
terk edildi.
Aslında bu beni artık şaşırtmıyor.
302 kişiyi kaybettiğimiz Soma olayını bile birkaç ay içinde unutup
gittik.
Ama orada acılı öyküler yaşanmaya devam ediyor.
Hatırlayın facianın yaşandığı günlerde çok sayıda sivil toplum
örgütü Somalılarla bir arada olmaya çalıştı.
Farklı projelerle acılarına ortak oldular.
Ama sonra...
Sonrası malum; yine unuttuk, unutuyoruz.
Ve hatıralarda böylesine izler bırakan olaylardan sonra yaşananları
nasıl unuttuğumuzu sorguluyorum.
Niye böyle olduk, yoksa hep böyle miydik?
Küçük şeylere takıp
büyük işlere bakmamak
Hafta sonu Çeşme’de en fazla konuşulan konu; Milli Takımlar
Teknik Direktörü Fatih Terim ile Federasyon Yedek Üyesi Selahattin
Aydoğdu arasında Alaçatı’da yaşanan kavgaydı.
O gecenin görüntüleri sosyal medyada yayıldı, bir de olay anında
oradan geçenlerden dinledim.
İnsanlar ne olduğunu tam anlayamadığı için panik halinde sağa sola
kaçışmışlar; Alaçatı’nın o dar sokaklarında kısa süreli de olsa bir
telaş yaşanmış.
Olayın detayları ortaya çıkınca anlaşılıyor ki; bütün mesele
küçücük bir paravandan dolayı çıkıyor.
Pazar gecesi gidip baktım.
Küçük şeylere kafayı takıp büyük meselelerle ilgilenmeyen bir
toplumun nasıl olduğunu görmek için gidip Alaçatı’nın bu yeni
eğlenme merkezini ziyaret edin.
Hep söylüyorum.
Asıl konuşulması gerekenleri unutup ıvır zıvır şeylerle zaman
geçiriyoruz.
Bir paravan yüzünden Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim
Bodrum’dan kalkıp Çeşme’ye geliyor.
Federasyon Yedek Üyesi Selahattin Aydoğdu’yla birbirine
giriyor.
Olay tek taraflı değil, karşılıklı elbette...
Herkesin tatil yapmak için akın ettiği Alaçatı’da yaşananlara
inanabiliyor musunuz?