Sadece üzüntü değil.
11 yaşındaki evladı Rabia Naz Vatan’ı kuşkulu bir ölümde kaybeden
Şaban Vatan’a yaşatılanları dinleyince insanın içinden bir isyan
dalgasının yükselmemesi zor.
Cuma günkü yazımızda; kızının kendisine benimsetilmeye çalışıldığı
gibi intihar değil, otomobil çarpması sonucu öldüğünü, Eynesil’in
yerel yöneticileriyle bağlantılı ve Ankara’nın yüksek tepelerine
uzanan çıkar ilişkileri nedeniyle bu ölümün üzerinin örtüldüğünü
haykırmasına karşın, soruşturmaya ışık tutabilecek başvuruları dahi
NEDENSE dikkate alınmayan Şaban Vatan’ın öyküsüne yer verdik. Bir
yıldır kızının ölümünün aydınlatılmasını beklerken bir de üstüne
gözaltına alınan Vatan, aynı akşam serbest bırakılmıştı.
Fakat bu serbest bırakma öyle kolay
olmamış.…
Hatta hiç kolay olmamış. Yatmadığı
hastanelerde yatmış gibi sorgulanan Şaban Vatan’ın, daha önce
psikiyatr hekime bir kez gitmiş olması ve kızının ölümünden sonra
yaptığı sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek ‘akıl
hastanesi’ne yatırılması uygun görülmüş.
Hem de 21 gün süreyle. Evet, ışık hızıyla hazırlanan doktor raporu
ve aynı hızda işleyen mahkeme kararıyla.
Dahası, avukatı Ufuk Kılıç, doğru zamanda doğru refleksi gösterip o
kararın bir itiraz yolu olduğunu söylemese, Şaban Vatan’ın hemen
oracıkta hastaneye gönderilmesi için araç bile çağrılmış.
Avukatının bugün Giresun Adliyesi’ne itiraz dilekçesini sunacağı
Şaban Vatan ile dün uzunca bir telefon görüşmesi yaptık. Vatan, 21
Mart günü Eynesil-Görele-Giresun hattında,
“mevcutlu” götürüldüğü adliye ve hastane
koridorlarında yaşadıklarını anlattı.