YSK Başkanı Sadi Güven, referandum günü tam sandıklar
açılacakken özensiz bir el yazısıyla kaleme alınmış, içeriği tel
tel dökülen bir dilekçe üzerine, “Mühürsüz pusulalar geçerlidir”
dedikleri -ve resmi bir karara dönüşmesi 48 saati bulan- emrivaki
duyurularına isyan edenler için şu yanıtı vermiş:
“Ben siyasi değil, hâkimim, cevap vermeyeceğim” demiş.
Tarafsız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rize’de çay da toplamış
olan Güven’in mesleğinin hâkimlik olduğuna itiraz eden yok
zaten.
İtiraz edilen, hâkimliğin hakkının verilip verilmediği. İcrası
sırasında, kanunilik, adalet ve hakkaniyet kurallarının gözetilip
gözetilmediği.
Cengiz Topaktaş dışındaki YSK üyeleri, bu ülkenin milyonlarca
insanına “Oyum çalındı” dedirten, tepeden tırnağa bir
adaletsizliğin altında ezilip soluksuz kaldıkları duygusu yaşatan
bu tarihsel kararın mimarları olarak, geceleri vicdanlarını yastık
yapıp uyuyor olabilirler.
Ancak devlete güvenerek sandık başına giden milyonlarca seçmen,
YSK’nin artık kendisine takdir ve yorum hakkı bırakmayacak
açıklıkta olan bir kanun maddesine aykırı karar alan bir kurum
olduğunu düşünmekte.
29 milyon niye harcandı
YSK Başkanı Güven’in “Ben siyasi değil hâkimim. Cevap vermeyeceğim”
sözü, başkanı olduğu kurulu bütün sorulardan muaf kılmıyor.
170 bin sandığın kurulduğu referandum için devletin parasıyla bu
sayının neredeyse 2.5 katı (410 bin adet) TERCİH kaşesi yaptırıp
daha hâlâ neden EVET kaşesinin kullanıldığını, EVET kaşesi
kullanımına da neden aynı gün karar aldıklarını halka anlatma borcu
vardır YSK’nin.
O fazla kaşelerin ne olduğu, nereye gittiği, nasıl kullanıldığı da
açıklanmalı.
İhtimaldir ki, Cumhurbaşkanı’nın halkoyuyla seçilmesini düzenleyen
kanun sırasında kendilerine tanınan ayrıcalıkla “Nasıl olsa ihale
kanununa tabi değiliz. Açıklamak zorunda da değiliz” diye düşünüyor
olabilirler.
Gazeteci olarak bu kaydı bir daha vurgulayalım ve okurları böyle
bir bilgiden sonsuza kadar mahrum bırakmamak için, açık
kaynaklardan yeni verileri paylaşalım.
Malum, bu köşede vergilerimizin nereye nasıl harcandığı sıkça
işlenir.
O fasıldan belirtelim: Yüce devlet, geçen ay seçim için 8.5 milyon
TL harcamış. Maliye Bakanlığı’nın resmi rakamı bu. Yeni açıklanan
mart ayı bütçe rakamlarından. Bütçe verilerinde referandum ya da
halkoylaması diye bir kavram yok. Tamamı “seçim harcaması”
başlığında geçiyor.
Ocak ile şubat gideriyle topladığınızda 11.2 milyon TL yapıyor.
Referanduma harcanan kaynakla ilgili asıl büyük veri Aralık
2016’dan: Yaklaşık 18 milyon TL harcanmış. Böylece son dört aylık
referandum harcaması 29.2 milyon TL’ye ulaşmış oluyor.