Sayıştay raporlarına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile
devam. Digiturk’ü ihalesiz Katar şirketi BeIN’e satan ve satış
bedelini hâlâ kamuoyuyla paylaşmayan TMSF’nin, 2014 denetim
raporunda farklı “okumalara” açık, birbirinden çarpıcı
tespitler var.
Bir anımsatma:
TMSF’nin varlık sebebinin, batık bankalardan ve onların eski
sahiplerinin şirketlerinden kamu alacağını tahsil etmek olduğunu
hiç unutmayalım.
Yani TMSF bir şirkete el koyuyorsa, bilin ki o şirketin sahibi,
bankasına daha önce el konulmuş bir işadamıdır. Fon, banka batıran
bir işadamının öteki şirketleriyle, sadece ve sadece şu gerekçeyle
ilgilenir:
Kamunun, yani bizlerin vergilerinin hakkını hukukunu korumak için.
Bunun için de yukarıda söz ettiğim tanıma uyan işadamının diğer
şirketlerinin ya hisselerine yani mülkiyetine ya da yönetimine el
koyar.
Koyar ki, o şirketleri ihale açıp satsın, alacağı parayla da bizim
hakkımız geri gelsin.
Bu girişi öncelikle, şunun için yaptım:
TMSF’nin açıklamadığı Digiturk’ün satış bedeli, kamunun, yani
hepimizin parasıdır.
***
Şimdi Sayıştay raporuna geçelim.
Son derece teknik ama gözden kaçırılmayacak kadar büyük tutarda
bir “eksik KDV” tartışması var raporda.
Sayıştay’a göre bir vergi yükümlüsü olan TMSF, kamu
menfaati için el koyduğu şirketleri sattıktan sonra KDV’yi eksik
hesaplamış.
Eksik hesaplanan tutar için derin bir nefes
alın: