“Şenlik içinde bir
kampanya yapacağız” dedi Başbakan
Yardımcısı.
Evet, Bakanlar Kurulu toplantısı ardından aynen böyle
söyledi.
Neyse ki nedir şenlik, ne değildir bir fikrimiz var.
Kampanyanın başında olunmasına rağmen “evet”ler önde
görünüyormuş. (Sanki tersini açıklayabilmek mümkünmüş
gibi.)
“Kampanya ilerledikçe ‘evet’ kampanyasının ciddi
destek bulacağına inanıyorum” da
dedi Kurtulmuş.
Günlerden 13 Şubat Pazartesi.
Sesiyle, sözüyle yıllardır her sabah evlere konuk olan, habere kalp
gözünden hayat katışıyla maruf İrfan
Değirmenci “hayır” diyeceğini açıkladı diye
işinden olmuş.
Hayır diyen esnaf, liseli, üniversiteli takır takır gözaltına
alınıyor.
Başbakan’ın bile durduk yere niye “başkanlık” diye ortalığa
çıktığını bilmediği Devlet Bahçeli son
talimatını vermiş ki, hayırcı vekiller partiden atılsın.
El Bab’da toprağa düşen şehit sayısı olmuş 65 ki, her biri
sevdiğinin canı askerleri böyle rakamla filan yazmak dahi
zul.
Yalnızca son KHK’yle 330 akademisyen ihraç edilmiş. Temmuzdan bu
yana akademiden koparılan hocaların toplamı bütün darbe dönemlerini
ona katlamış.
Ankara Üniversitesi ders ortasında oluk oluk kan
kaybediyor.
Tutuklu-hükümlü 156 gazeteci meslektaşım cezaevinde.
Başbakan Yardımcısı şenlikten söz ediyor.