3. Köprü, 3. Havalimanı, Osmangazi, Çanakkale Köprüleri, 30’un
üzerinde şehir hastanesi. Ortak payda: Kamu Özel İşbirliği (KÖİ)
modeliyle yapılması.
(Ulaştırmaysa Yap-İşlet- Devret, hastaneyse Yap- Kirala-Devret
yöntemleri ile yani.)
KÖİ, en az 25 yıl boyunca bütçeden az sayıda müteahhide artan
miktarda kaynak aktarmak demek. İlk bütçe kaynağı, bu sene konuldu,
aktarılıyor: 6.2 milyar TL.
Kur böyle zıpladıkça da şirketlere aktarılacak bütçe kaynakları
anormal tutarlara açılacak. Bu da misal, memura emekliye daha düşük
zam demek.
Devlet çünkü, KÖİ sözleşmelerinde talep garantileri ile gelir
getiren alanlardaki taahhütleri dolar/Avro üzerinden vermiş.
Kur riski, çeyrek yüzyıl boyunca bizlerin sırtından karşılanacak
özetle.
Bugün yeni ve önemli bir rapordan söz edeceğim.
KÖİ modelinin doğduğu Avrupa alanından. Avrupa Birliği Sayıştayı
diye tarif edebileceğimiz ECA (European Court of Auditors), AB’nin
fonladığı KÖİ projelerinin kapsamlı röntgenini çekti. Raporda
1990’lardan bu yana toplam 1749 adet KÖİ projesinin 336 milyar Avro
finansmana eriştiği belirtiliyor.
92 sayfalık özel rapor “KÖİ: Yaygın eksiklikler ve Sınırlı
Faydalar” başlığıyla yayımlandı. Rapordan küçük bir derleme:
♦ KÖİ modeli rekabet riskini artırdı. Bitirme süresinde 2-52
arasında gecikmelere rastlandı. Gecikmeler verimsizliğe yol açtı,
maliyetleri artırdı.
♦ Şeffaflık zayıf. Hesapların bütçe dışında tutulma olasılığı
var.
♦ Talep tahminleri aşırı iyimser senaryolara dayalı. İncelenen
projelerde kullanım, başlangıçtaki tahminlerin yüzde 35 altında
gerçekleşmiş.
♦ Geleneksel ihalelere kıyasla, KÖİ’de risk paylaşımı kamu
aleyhine. Örneğin, Yunanistan’a üç otoyolun km. başına maliyeti
yüzde 69 arttı.
♦ Gecikmeler ve uzun süren görüşm...