Hava kapalı, Çamlıdere’de yağmur yağdı
yağacak. Ama bu durum kimselerin moralini bozmamış. Yemyeşil ufuk,
çam, servi ağaçlarından yükselen orman kokusu iyimserlik ve
güleryüzden başka seçenek bırakmıyor. Şüphesiz, tarihi grup
toplantısı için gelmiş kitleye hâkim asıl motivasyon,
“adalet” için orada olmak.
Toplantının oturma düzeniyle tek tek ve en ince
ayrıntısına kadar ilgilenen Grup Başkanvekili Özgür
Özel, basın mensuplarına özel ihtimam gösteriyor. Dahası,
partililerden de aynı özeni göstermeleri çağrısında bulunuyor.
Habercilerin, “patronajları” dolayısıyla
ötekileştirilmemesi gerektiğini vurguluyor. Megafondan hem
de...
Çamlıdere, artık Bolu’ya yakın bir güzergâh
olduğu için, grup toplantısına İstanbul’dan gelen konuklar da
çoktu. Altıncı günün sabahını da öğleye dek üç saate yakın yürüyen
Kılıçdaroğlu, grup toplantısı öncesinde hazırlık
yapmak üzere karavanda bir süre dinlendi.
Kemal Bey, siyah yağmurluk içinde, çevik
adımlarla kürsüye geldiğinde, ormanlık alanda geçen yıl
kaybettiğimiz Vedat Türkali’nin
efsane şiiri “Bekle Bizi İstanbul”un şarkısı
çalıyordu. Altıncı günü dolduran yürüyüşün Kemal Bey’e iyi geldiği
belli. Hareketlerindeki dinamizm konuşmasına da yansımış. Tempo
daha akıcı.
***
Kılıçdaroğlu 15 Temmuz gecesi linç edilen üç genç askeri tek tek, isim isim andı. İktidar sözcülerinin takipçisi olunacağı sözü vermesine karşın soruşturma dahi açılmadığını üzerine basa basa aktardı. Anne babaları tutuklandığı için korumasız kalan çocukları, anayasa hukukçusu Prof. Kaboğlu’nun nasıl ders veremez hale geldiğini, işine geri dönme talebiyle, açlık grevi yaparken tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya selam saygı gönderdi.