İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bağlı kuruluşu İSKİ’nin,
“davet” yöntemli büyükçe bir ihale yapacağını, geçen pazar bu
köşede duyurduk.
Kâğıthane-Bahçelievler arasındaki içme suyu tüneli projesi, bundan
iki buçuk yıl önce hazırlanmış ancak ihale edilmemişti.
Biliyorsunuz bir ihale, Kamu İhale Kanunu’ndaki pazarlık yöntemiyle
yaptırıldığında kamu kaynakları ve bütçe açısından suiistimale açık
bir ortam doğuyor.
Bu tip ihalelere kimlerin çağrılacağı, çağrılan firmaların listesi,
verilen teklifler açık ve saydam biçimde kamuoyuyla
paylaşılmıyor.
Rekabet sağlanmayan bu büyük ihalelerde, kamunun, bir proje için;
sözgelimi neden 300 milyon değil de 500 milyon TL’ye yaptırdığını
öğrenmek asla mümkün olmuyor. Aradaki farkın nerelere gittiğini
de...
Bu durumun belirgin örneklerini geçen aylar boyunca Karayolları
Genel Müdürlüğü’nün sayılamayacak kadar çok milyarlık ihalelerinden
biliyoruz.
Keza İBB Raylı Sistem Daire Başkanlığı’nın “ön yeterlilik”
yöntemiyle yaptığı metro hatlarına dair ihalelerinde de vurgun gibi
fiyat farklarına geçen ay yer verdik.
3 Mart 2017 tarihinde yapılan beş metro hattı ihalesinde, davetli
müteahhitlerce önceden idare uzmanlarınca tespit edilmiş “yaklaşık
keşif” tutarının çok üzerinde verdiği teklifler sözleşmeye dönüştü.
Beş metro hattında kamu aleyhine sözleşmesi yapıldığı, yaklaşık
keşif tutarı üzerindeki tekliflerin 1 milyar 193 milyon TL olduğu
bilgisine yer verdim.
“Böyle olmadı” diye bir yalanlama gelmedi.
Bu büyük farkı hepimizin vergi zamlarıyla ödediğini biliyorsunuz
değil mi?
*** Dönelim tekrar içme suyu tüneli inşaat...